Ad / Soyad :
Cinsiyet : Büyücü
Soy : Safkan
Kişisel Portre : Sinirli, sessizliği seven, kendini düşünen, ailesine sadık, sorumluluklarını başkasının üstüne atmayı bilen, sinsi düşüncelerini saklayan,çok arkadaş edinmek yerine sıkı dostları tercih eden,yanlızlıktan hoşlanan, şımarık, dobra , alaycı, zeki bir insan…
Fiziksel Portre : Kumral saçlı, ela gözlü uzun bir oğlan işte…
Özgeçmiş : Garcia Ailesi, safkan ölümyiyenlerin bol olduğu vs…
Basit Bir Rp Örneği:
Yeni bir tane yapmaya üşendim....
Lydia ile birlikte güneş doğmadan biraz önce dönmüşlerdi. Çok yorulduğunu hissederek kendini yatağa attı ve gece yaşadıkları aklından hızlıca geçmeye başladı.
Ortalık zifiri karanlığa büründüğünde Lady'i uyandırmıştı. Lady'in hazırlanmasıyla birlikte karagahtan çıkmışlardı. Karargahtan ilerde ki ağaçların arasına ilerlemişler ve Lady'in elinden tutup Marcos'un saklandığını düşündüğü yere cisimlenmişlerdi.
Cisimlendikleri yer çok harabe bir yerdi. Tek katı bulunan ahşap bir evdi. Hiçbir Muggle buraya uğramak istemeyecek kadar kötü bir görünümü vardı. Kimsenin yaşamadığını gösteren örümcek ağlarının sihirle yapıldığı çok belliydi.
Örümcekleri uzaklaştırmak için 'Arania Exumai' diye fısıldadı. Kapıyı yavaşça aralamış ve içeri sessizce süzülmüşlerdi. İçerde ne kadar kalacaklarını kestiremiyordu. Evin kapısına geldiğinde zaten açıktı. Ama Lord içeride olduğundan emindi. İçinde duyduğu korku ile nefes alışı evin derinliklerinden hissediyordu. Lady arkasından gelerek içeri girmişlerdi.
Aniden Lady haykırdı.
"Expelliarmus"
Lady'nin hızlı oluşu Karanlık Lordu bir kere daha memnun etmişti. Lord;
" Otursana Marcus kendi evinde hisset " demişti. Karşısında duran saçları ağarmış büyücü arka arka giderek koltuğa oturmak zorunda kalmıştı. Lord;
" Canını yakmak istemem, Ne istediğimi gayet iyi biliyorsun. Hemen verirsen özgürsün." dedi alaycı bir şekilde. Marcusun gözleri ile teması kaybetmemeye çalışıyordu. Aklından bir sürü olay geçiyordu. Lord "Korkunca insanlar niye bu kadar hızlı düşünür ." diye içinden geçirdi. Marcus gözlerini kaçırmak için elinen gelei yapıyordu. Marcus;
" Sana söylemeyeceğimi gayet iyi biliyorsun. " dedi. Lady o an bir kahkaha attı ve;
" Bir meydan okuma öyle mi?" dedi. Lord da buna güldü ve Marcos'un yüzünde daha da bir korku belirdi. Lord asasını kaldırıp 'Occlumency' diye fısıldadı. Marcusun düşünceleri bir an daha da netleşti. Aradığına ulaşmak için kötü anılar canlandırmaya başladı. Marcus düşüncelerinde neyin gerçek neyin sahte olduğunu ayırt edemiyormuş gibi başını sallamıştı.
Marcus yorgunluktan kafası aşağıya düşünce Lord da gereken bilgiye ulaşmıştı. Lady 'a doğru dönerek istediklerini aldığını belirtti. Konuşmadan anlaşabildiği tek kişi Lady'di. Lady asasını kaldırarak;
"Avada Kedavra" dedi ve Marcus gözleri korku dolu açılmış bir şekilde ölmüştü. Evdev çıkarken Lady 'Morsmordre' ile karanlık işareti göklere salmıştı ve kapını önünde Lordun elini tutup tekrar karargaha cisimlenmişlerdi. Karargahtan içeri girince Lady asasındaki yaptığı son büyüleri 'Deletrius' ile silmişti.
Şimdi ikiside yorgunluktan yatağa yığılmışlardı..