Profesörün Odası

Konu: Profesörün Odası Ptsi Tem. 14, 2008 3:04 pm

Joanna ve Hannibal Hogsmade den Joanna nın odasına geldiler ...

Konu: Geri: Profesörün Odası Salı Tem. 15, 2008 2:04 pm

Hannibal Jo'nun istediği üzerine başka bir yere gitmek için Hogsmeade 'den uzaklaştılar ve el ele tutuşarak geldiler . Hannibal kendini birden şıkça dekore edilmiş bir odada buldu . Burası Jo'nun Hogwarst'ta kaldığı odaydı . Etrafına gülümseyerek bakındı ve

'' Vay canına ... Burada mı yaşıyorsun ? Gerçekten çok şanslısın . Umarım odanda banada yr vardır ... ''

dedi .. gülümseyerek ...

Konu: Geri: Profesörün Odası Salı Tem. 15, 2008 2:15 pm

Jo ile Han Hogwarts'a geldiler ve Jo'nun odasına girdiler..Jo odaya girdiğinde tanrıya şükür dağınık bırakmadığına sevindi..

Cüppelerini askıya astıkları esnada Jo Han'in

'' Vay canına ... Burada mı yaşıyorsun ? Gerçekten çok şanslısın . Umarım odanda banada yer vardır ... '' dediğini duydu ve ardından

"Elbette sevgilim..Küçük ama uyumadan uyumaya geldiğim için pek sorun olmuyor" dedi tüm yüzüne yayılan gülümsemesiyle..

Daha sonra Han'e şöminenin önündeki büyük minderlerden birini gösterdi ve ardından küçük içki barına yönelip birer kadeh kırımızı şarap koydu..

Konu: Geri: Profesörün Odası Salı Tem. 15, 2008 2:46 pm

Hannibal şöminenin önündeki minderlerden birine oturdu ve Jo'nun gelmesini bekledi . Beklerken etrafıda incelemeyi unutmadı . Herşey tam olması gibi ve zevkli bir şekilde tasarlanmıştı . Şöminede yanan ateşe ellerini yaklaştırdı ve ellerini ovuşturdu . Bu arada şöminenin üzerinde gümüş renkli bir yüzük gördü . Yavaşça yerinden doğruldu ve şöminenin üzerinde duran yüzüğü aldı . Dikkatlice baktı ve gördükleri hem kafasını kurcalamış hemde içinde zamansız yere bir şüphe düştü .

Ya hala eskiden düşündüğü gibi düşünüyorsa ? Ya hala karanlık tarafı destekliyorsa ...
dedi içinden . Yüzüğün ön yüzünde karanlık işaret olan ve dolayısıyla Karanlık Lord'un işareti olan kuru kafa ve yılan vardı . Jo içeriden '' İçkilerimiz hazır canım ... ''
dediğini duyunca yüzüğü hemen yerine koydu ve minderin üstüne oturdu . Soğuk terliyordu . Başı ağrımaya başladı . Aklındaki tek soru Ya hala karanlık taraftaysa ? idi ...

Konu: Geri: Profesörün Odası Salı Tem. 15, 2008 2:55 pm

Jo az ileriden "İçkilerimiz hazır canıım.." diye seslendi..Han'in ZAY tarafında oluşu Jo yu sinir ediyordu..Ama ona aşıktı ve bu konulara girmek istemiyordu..Bu yüzden bu ayrıntıdan bahsedip canlarını sıkmayacaktı..

Jo az sonra elinde birer kadeh kırmızı şarapla içeri girdi ve Han'in ayakta olduğunu gördü..

"Neden oturmadın..Ayakta kaldın..Otursana.."dedi Jo ve ardından kadehlerle birlikte mindere oturdu..Han'in kadehini ona uzattı ve şöminenin üzerinde unutmuş olduğu yüzüğünü farketti..O an Han'in yüzündeki şüphe ve kaygıyı gördüğünde de anladı ki yüzüğü görmüştü..Yerinden kalktı..Hafif bir gülümseme ve tedirginlikle üzüğü yerinden aldı ve parmağına taktı..Sonra yerine oturdu ve şarabından bir yudum aldı...

Konu: Geri: Profesörün Odası Salı Tem. 15, 2008 3:03 pm

Hannibal tavrını korur bir halde Jo'yu izliyordu . Jo ise yerinden kalkıp şöminenin üzerindeki yüzüğü alıp parmağına taktı ve kadehi alıp içkisinden yudumlamaya başladı. Hannibal ise sadece onu izliyordu . Biraz bekledi . Jo kendisine dikkatlice baktığını izledi ve

'' Bir sorun mu var tatlım ? ''

dedi . Hannibal'ın o na beyni karıcalandı . İçinden '' sorunnn ... sorun ... '' diye geçirdi . Ve Jo'nun yüzüğü taktığı elini tutarak kendine doğru çekti ve parmaklarıyla yüzüğe doğru dokundu . Hiç birşey söylemiyor söyleyemiyordu ... Sadece derin derin gözlerinin içine bakıyordu ...

Konu: Geri: Profesörün Odası Salı Tem. 15, 2008 3:07 pm

Jo, Han "Bir sorun mu var tatlım" dedikten hemen sonra parmağındaki yüzüğe dokunduğunda aldırmaz bir tavırla

"Bu yalnızca bir yüzük, bir simge..Ben buyum..Hissettiklerimin ve seninle yaşadıklarımın bununla bir alakası yok.Ben benim" dedi gülümseyerek ve onun elini tutarak..

Konu: Geri: Profesörün Odası Salı Tem. 15, 2008 4:49 pm

Hannibal Jo'nun tuttuğu elini avuçları içine alarak öptü ve

'' Neyin simgesi Jo ? Kötülüğün mü ? İyiliğin mi ? Neyin ? Bunu sadece bir takı olarak mı görüyorsun yoksa inandığın , olmak istediğin şeylerin bir simgesi mi ? Bunun bana olan sevgini değiştiremeyeceğini umuyorum . Zaten öyle birşey olsa bu konuma kadar gelemezdik . Sen yine sensin . Ama içinde bir yabancı var . Bunu hissediyorum . İçinde saklı olan o yabancı seni farklı şeylere doğru eğilimli kılıyor . Sana ait olmayan , sana yakışmayan şeylere . Sana bunları kim aşılamış bilmiyorum ama umarım dahada ileri gitmez ve burada son bulur . Bu söylediklerimi bir Z.A.Y'ından olandan değil seni seven sana değer veren ve zarar görmeni istemeyen birinden duyuyorsun . Belki bu iş burada noktalanmazsa ileride olabilecek olası bir savaşta karşı saflarda olacağız . Bunu biliyor olman lazım . Ben senin karşı safta olduğun bir yerde nasıl savaşırım . Ya birbirimize bir zarar verirsek ... O zaman kahrımdan ölürüm . Hem seni bu yoldan vazgeçirmediğim için hemde ... ''

devamını getiremedi . İkiside neye uğradığını şaşırmıştı . Hannibal Jo'nun okul yıllarındayken bu tür çalışmalarda bulunduğunu pek görmesede karşı tarafın yaptığı gizli toplantılara ara sıra katıldığını biliyordu . Ancak işin bu kadar ilerleyeceği aklının ucundan bile geçmezdi . Ama onada bir yerde hak veriyordu . Ailesinin tümü Karanlık Taraftandı . Belki o istemesede ailesinin ona karşı hoşgörülü davranmayacağı ve baskı altında kalacağı için mecburen olmuş olabilirdi . Aklı çok karışmıştı . Bu konu hakkında şimdilik hiç birşey söylemeyecekti . Ama bu işinde peşini bırakmayacaktı ...

Konu: Geri: Profesörün Odası Salı Tem. 15, 2008 6:46 pm

Jo, Han'in söylediklerini dikkatle dinledi..Ancak söyledikleri ne ona olan sevgisini, ne ailesinin intikamını almak için içinde büyümeye devam eden öfkenin derecesini değiştirmedi..Han'in endişelerini anlıyordu..Ama yolundan vazgeçmeyecekti..Ne olursa olsun..

"Han..Ne tarafta olursam olayım elbette senin için hissettiklerim, sana olan sevgim değişmeyecek..Ama lütfen beim yaptığımı yap ve taraflarımızı önemseme..Eğer bir savaş çıkarsa, birbirimizi karşımıza alırsak ve kazara da olsa birbirimize zarar verirsek inan bana ben de mahvolurum..Ama dediğim gibi..Ben buyum..Sana olan sevgimle ve ZAY a olan öfkemle..Ben bütün bunları içimde barındırıyorum..Ve sana olan sevgim ne yazık ki ailemin gözümün önünde öldürülmesinin sonucunda sizintarafa duyduğum nefretin önüne geçemeyecek..Ben her zaman konuşmaktan yanayım..Hala da öyleyim..Ama bir savaş durumda elbette tarafsız kalamam..Asamı elime alır ve elimden geleni ardıma koymam..Beni n'olur böyle kabul et.."

dedi Jo..Bunları hem sinirlenerek, hem içindeki sevgiyi daha derinlerde hissederek anlatmıştı..Bunları söyledikten sonra gözleri doldu fakat bu ailesizliğin ve sahipsizliğin yanı sıra öfke nin de etkisiyle olan birşeydi..

Konu: Geri: Profesörün Odası Salı Tem. 15, 2008 8:09 pm

Hannibal Jo'nun dediklerinden sonra şimdilik bu konuyu kapatmayı yeğledi . Gözlerinden yaşlar süzülen Jo'ya sarılarak ...

'' Tamam birtanem . Affet beni . Biliyorum biraz ileri gittim . Belki şimdilik göz ardı edebilirdim ama dayanamadım . Affet beni bebeğim . ''

dedi . Derin bir nefes aldı ve elleriyle akan yaşlarını sildi . Başını ona yaslayarak

'' İnsanın kaç yaşında olursa olsun ailesini kaybetmesinin ne kadar üzeceğini ve ölünceye dek onun acısıyla yaşayacağını bende çok iyi bilirim . Hele birde bunun içinde intikam söz konu ise ... iş iyice çıkmaza gidiyor ve içinde ister istemez kin , nefret ve acı doğuyor . Aileni öldürenleri ellerinle teker teker boğmak , onlara aynı acıyı yaşatmak istiyorsun . Bu bazen mümkün oluyor , bazen ise ... Seni çok iyi anlıyorum Jo . Ailenin intikamını almak istiyorsun . Onları öldürenlerden hesap sormak istiyorsun . Ama şunu bil hiçbir şey sebepsiz olmaz . Ayrıca onları öldürmekle ne kazanacaksın . Sadece aldığını sandığın intikam . Bu aileni geri getirecek mi peki ? İşte bu yüzden yanlış bir şey yaparak huzurumuzun bozulmasını istemiyorum birtanem . Tek istediğim eskiden yaşadığımız herşeye rağmen yeni bir sayfa açmak ve hayata daha mutlu bakmak ... ''

dedi ...

Konu: Geri: Profesörün Odası Salı Tem. 15, 2008 9:11 pm

Han'in söyledikleri elbette Jo ya mantıklı gelmişti..Fakat Jo bunları düşüneli ve kararını vereli çok uzun zaman olmuştu..Ve artık duruşunu ve konumunu değiştiremezdi..O bir ölümyiyendi ve bu böyle kalacaktı..En azından Jo böyle düşünüyordu..

"Bir tanem, herşey istediğimiz gibi olmadığında bile sana olan sevgim artarak sürecek..Ben ölümyiyen olsam da olmasam da seni seviyorum.." dedi ve kendisine başını yaslamış olan Han'in saçlarını okşadı..

Konu: Geri: Profesörün Odası Çarş. Tem. 16, 2008 12:01 pm

Hannibal Jo'nun ne kadar kararlı olduğunun farkındaydı . Şimdilik bu konuya burada son vermişti . Ortamı daha fazla germek istemezdi . Anı yaşamalı ve o andan zevk almalıydı . İçinde Jo'da olduktan sonra nerede ve nasıl bulunduğu farketmezdi . Jo elleriyle Hannibal'ın saçları okşarken oda yanaklarına öpücükler kondurdu . Şömineye dayanarak birbirlerine sımsıkı sarıldırlar . Ve içlerinden Keşke bu an hiç bitmese ... diye geçiriyorlardı ...

Konu: Geri: Profesörün Odası Perş. Tem. 17, 2008 5:49 pm

Jo, bu anların tadını çıkarıyordu ve ona her geçen gün aşık oluyordu..Başını elleriyle yavaşça kaldırdı ve onu yavaşça öptü..