Aile Açımları / kısıtlı..

Konu: Aile Açımları / kısıtlı.. Salı Haz. 24, 2008 12:54 pm

Aile Kurmak İsteyenler Buraya

Ad:
Soyad:
Yaş:
Meslek:
Rp:

Not:Sadece Yetişkinler Aile kurabilir..

Konu: Geri: Aile Açımları / kısıtlı.. Salı Haz. 24, 2008 1:12 pm

Ad: Melody Helena
Soyad: BLACK
Yaş: 19
Meslek: Profesör
Rp:

Pat sabahın ilk saatlerinde uykuyla karışık bir şekilde yatağından kalktı. Mutlu ve huzurlu sayılabilirdi. Geceliğini çıkardı ve banyoya doğru ilerledi. Banyoda kendisi gibi kalkan bir kız daha vardı. Adı Jiequeen idi. Pat ona genelde Jie derdi. Pat Jie’ye:

- Günaydın Jie. Naber?

- İyiyim valla sen ?

- Bende neyse ben bir elimi yüzümü yıkayayım. Sihir Tarihi dersinde görüşürüz. By

Bye! Dedi ve ayrıldılar. Hemen elini yüzünü yıkadı ve esnedi. Henüz saatin erken olmasına aldırmamıştı Pat. Paldır Küldür hareket ediyordu. Tam ellerini kurulamış arkasına dönüyordu ki arkasında ki vazoyu kırdı. İşte şimdi sakarlığını göstermişti ve bütün Slytherinlilerden azar yiyecekti. İçinden “off,off” diye geçirdi. Çünkü bütün bina uyanmıştı ve Pat’in arkasında belirmişlerdi. Pat utanarak:

- Ya özür dilerim.. Gerçekten bilerek yapmadım.. diyordu ama kimse dinlemiyordu ve

hakaretler yağdırıyorlardı. Pat daha fazla dayanamadı ve hemen yatakhaneye koştu. Yatakhanede hüngür hüngür ağlamaya başlamıştı. Abartmışlardı ve en kötüsü kalbini kırmışlardı. Pat 1 saat kadar ağladıktan sonra saatine baktı ve kahvaltı zamanının geldiğini gördü. Gözyaşlarını sildi, asasını ve kitaplarını alıp Büyük Salon’a indi. Masaya geldiğinde herkes özür diledi Pat’ten ve sorun halledildi. Neşesi yerine gelen Pat, masada ne varsa ağzına resmen tıkıyordu. Cılız ve güçsüz gibi gözükse de aslında güçlü ve çok yiyen biriydi. Patlamak üzere olunca herkese “Afiyet Olsun” dedi ve salondan çıktı. İlk derslerini Sihir Tarihi olarak gösteriyordu çizelgesi. Sihir Tarihi dersini diğer derslere oranla daha az merak ediyordu ama gene de heyecanlıydı. 30 dakika kadar zamanını sınıfı aramakla geçirdi Pat ama sonunda buldu. Sınıfa girdiğinde profesör oturuyordu ve birkaç kişi vardı. Pat hemen boş sıraların birine yerleşti. Bu derslerini bütün sınıflar birlikte işleyeceklerdi. Pat yerleştiği anda profesör asasını tahtaya doğrulttu ve tahtada beyaz tebeşirle yazılar belirmeye başladı. Tahtada:

- “Ellen Marissa Reeser Sihir Tarihi Profesörü” yazısı belirdi. Demek ki profesörün ismi Ellen Marissa idi. Pat Ellen ismini severdi. Çünkü aynı zamanda 23 yaşındaki teyzesinin ismi idi. Teyzesi bakanlıkta çalışıyordu. Sonra Pat bu düşünceleri aklından çıkardı ve profesör konuşmaya başladı:

- Evet. Hepiniz Hogwarts'a hoşgeldiniz. İlk olarak kendimi tanıtmak istiyorum. Ben Sihir tarihi profesörünüz Ellen Marissa Reeser. Aynı zamanda Hufflepuff bina sorumlusuyum"dedi. Hufflepuff sorumlusuydu demek. Hufflepufflıalrı pek sevmiyordu

Pat ama genede Gryffindor’dansa Hufflepuff’lı olmayı tercih ederdi.O anda Hufflepuff binasının öğrencilerinde bir kıpırtı olmuştu. Bazıları alkışlıyordu profesörü. Profesör devam etti:

- "Bu yıl Sihir tarihi derslerini beraber işleyeceğiz. önümüzde yedi tane kocaman dönem olmasına karşın bir çok sihir tarihinde önem kazanmış olay bulunmakta. Bu dönem sizinle birlikte Hogwarts tarihine kısa bir giriş yapacağız. Kısa diyorum çünkü bu dönem sadece Hogwarts'ın kuruluşu, binaları ve kurucularıyla ilgili bilgileri paylaşacağız. Oysa biliyorsunuz ki Hogwarts başlı başına bir tarih"dedi. Gerçektende

öyleydi ama ilk derste tanışmaları gerekmez miydi? Pat’in kafasında bir soru işareti oluşmuştu. O sırada profesör ellerini birleştirip sıraların arasında yürümeye başladı.Konuşmasına devam etmeye başladı:

- Şimdi sizi ilk dersten sıkmak istemediğim için dersle kaynaşmanızı sağlamaya çalışacağım. Hepiniz sırayla kalkıp kendinizi tanıtacaksınız. Adınız, Soyadınız, Aileniz, Geçmişiniz vs. Evet ilk sıradan başlayın kendinizi tanıtmaya" dedi ve sıradan birkaç kişi

kendini tanıtmaya başladı. Sıra Pat’e geldiğinde Pat yavaşça kalktı ve başladı:

- Benim ismim Pat. Yani Eleadora Patrisia Dark . Slytherin öğrencisiyim. Gryffindorlulardan nefret ederim. Kendi binamı her binaya karşı tek geçerim. Binamın genel karakteristik yapılarını taşırım. Yani iyileri sevmem, alaycıyımdır, sinsi

ve kurnazımdır ama en büyük özelliğim ise zeki olmamdır. her şeyi kolayca kavrayabilirim. Babam bir ölüm yiyen. Annem ise çalışmıyor. Daha doğrusu çalışmaya gerek duymuyor. Ailem büyücü dünyasının sayılı kişilerindendir. Ailemin geçmişi soyadımızdan da belli olduğu üzere hep karanlık taraftadır. En sevdiğim şey alay etmek ve Qudditch oynamaktır. Slytherin binasında Tutucuyumdur. Bu kadar Profesör dedi ve yerine oturdu. Pat’ten sonra birkaç kişi konuştu ve profesör:

- "Sizden bir ödev isteyeceğim. İlk günden aranızda ödev istemeyenler olabilir ancak bir günde iki ödev yapmaktan iyidir. Hem sizin içinde iyi olacağı düşüncesineyim. Ödeve gelince hepiniz kendi binanızla ilgili en az 10 satırlık bir bilgi istiyorum. Kurucusunun ve binasının özellikleri gibi. Evet çıkabilirsiniz şimdi" dedi ve zil sesi

duyuldu. Herkes biranda sınıftan dışarı fırladı.

Konu: Geri: Aile Açımları / kısıtlı.. Salı Haz. 24, 2008 1:34 pm

Black Aile kurucusu benim ^^ ama başlık açmamıştım

Konu: Geri: Aile Açımları / kısıtlı.. Salı Haz. 24, 2008 1:37 pm

HmM...Peki^^

Konu: Geri: Aile Açımları / kısıtlı.. Çarş. Haz. 25, 2008 3:17 pm

Ad: Eileen
Soyad: Garcia
Yaş:25
Meslek: Profesör
Rp:

Profesörlükteki rp mi kabul et değilse Editlerim.

Konu: Geri: Aile Açımları / kısıtlı.. Çarş. Haz. 25, 2008 3:39 pm

Kabul Edildi.Başlık Açabilirsin

Konu: Geri: Aile Açımları / kısıtlı.. Cuma Tem. 11, 2008 3:03 pm

Ad: L. A. Jolié
Soyad: D'oré
Yaş: 21
Meslek: Dükkan Sahibi ( Üç Süpürge )
Rp: Dükkan Sahibi alımlarında vardı...

Konu: Geri: Aile Açımları / kısıtlı.. Cuma Tem. 11, 2008 3:53 pm

Tamam açabilirsin.

Konu: Geri: Aile Açımları / kısıtlı.. Cuma Tem. 11, 2008 6:01 pm

Jiména G. Gaunt-21-Bakanlık Çalışanı !

Rp'm bakanlık başvurunda var

Konu: Geri: Aile Açımları / kısıtlı.. Cuma Tem. 11, 2008 7:22 pm

Tamam aç.

Konu: Geri: Aile Açımları / kısıtlı.. Salı Tem. 22, 2008 1:43 pm

Ad:Avril Rachel
Soyad:Lavigne
Yaş: 20
Meslek: Bakanlık Çalışanı

Rp:(Başka bir sitede Profesörlük için yaptığım rp'tir. Kabul etmezseniz yenisini yazarım. )

Rachel , yanından geçen öğrencileri izledi dalgınlıkla. Bugün üstünde bir hararet vardı sanki. Yorgunluktandı belki de. Son öğrenci de çıktıktan sonra kapıyı arkasından kapattı. Hafifçe sendeleyerek , en ön sıraya oturdu. Gözleri kararıyor ve uyuyacak gibi oluyordu. Bütün gün öğrencilere büyü öğretmek ve not alırlarken tüy kalımlerinin çıkardığı sesi dinlemek onu deli ediyordu. Derslerin yoğun temposu altında eziliyordu , çılgınlık veya inatçılık yapacak hali kalmamıştı. Bazı öğretmenler şaka babında gülüyorlardı onun bu haline. ''Sen hep böyle kal Rachel!'' diyorlardı. Rachel de fitil oluyor , ama halsizlikten kıvrandığı için bir şey diyemiyordu... Bugün biraz daha iyiydi sanki , hiç değilse keyifliydi biraz. Çünkü bugün Cuma'ydı. İki gün tatil , ver elini huzur!..

Rachel , sıranın üstüne yapıştırılmış bir sakız gördü. Öğrencilerden biri yapıştırmış olmalıydı.. Rachel , çok kızardı böyle şeylere , ama söyleyecek bir şey bulamazdı , çünkü o da küçüklüğünde yapardı böyle şeyler... Profesörlerin koltuğuna koku bombası koyduğu , öğrencileri kışkırtıp dersliği baykuşlarla doldurduğu olmuştu.. Profesörler ondan hem şikayet eder , hem de yaptıklarına gülerlerdi... Rachel komik bir şekilde iç geçirdi ve sakızı seyretmeye başladı...

Ne kadar zaman geçmiş bilinmez , birşey Rachel'nin yanında peydahlandı. Rachel'i farketmeden tahtanın önüne doğru süzüldü ve eline bir tebeşir alıp hiç de hoş olmayan şeyler yazmaya başladı... Rachel ayağa fırladı ve olanca gücüyle bağırmaya başladı.

''PEEVES!! Seni uğursuz yaratık , hemen defol , yoksa sana öyle bir uğursuzluk büyüsü yaparım ki , iki hafta kendine gelemezsin!''

Rachel'nin Peeves diye hitap ettiği insan-hayalet karışımı yaratık fena halde irkildi. Hazırlıksız yakalanmıştı. Arkasından bir çığlığın peydahlanmasını beklemiyordu. Döndü ve neredeyse kaçarcasına derslikten çıktı. Rachel , kızgınlığı biraz geçince kahkahalarla gülmeye başladı. Sesi , taş odada yankılanıyordu. Yeterince güldükten sonra gözlerindeki yaşları sildi ve derslikten çıktı. Kendisine gelmişti. Her şey ne kadar da güzeldi!

İlk olarak üstündeki resmi , yerleri süpüren cüppeden kurtulacaktı. Koridorda yürürken, ellerini cebine soktu ve bir melodi tutturdu. Koridorun canı sıra uzanan büyük , hoş kıvrımları olan tahta pencerelerden dışarıyı izliyordu. Güneşin puslu bir güzelliği vardı. Hafif bir rüzgar esiyor ve günün tadını ortaya çıkarıyordu. Bahçede öğrenciler toplanmış , akşam yemeği için okula girmeden önce , bu havanın tadını çıkarıyorlardı. Rachel , koridordan sola döndü ve bir kapıdan içeri girdi...

Geniş ve ferah bir odaydı burası.Duvarlar gül kurusu rengindeydi. Odanın bir duvarı kitaplıkla kaplıydı. Yerde , eski tafalı insanların hoşuna gidecek türden bir halı seriliydi. Rachel , dolabına doğru yürüdü ve kapağını açtı. Karanfil kokusu çarptı suratına. Rachel gülümsedi ve geniş bir t-shirt , altına da spor bir pantolon giydi.Jenny'nin tarzıydı bu. Dolabın kapağını kapattı ve kendi kendine söylendi:

''Bugün olağanüstü bir şey olmayacak , aşağı inecek , yemeğimi yiyecek ve uyuyacağım , bu-''

Tüylerini diken diken edecek kadar tiz bir ses duydu. Fena halde irkilince ayağının altındaki halı kaydı ve Rachel kendisini sırtüstü yerde buldu. Nefesi kesilmişti. Göğsünü tuttu ve nefes almaya çalışarak yanındaki bir sandalyeye tutundu. Tiz ses devam ediyordu , ama bu sese şimdi de haykırışa benzeyen , insançıl olmayan bir ses eklenmişti. Rachel güçlükle doğruldu ve pencereye koştu. Bu sırada sesler kesilmişti. Pencerenin kenarlarına tutundu ve aşağı sarktı.Ancak bu kadar yüksekten hiçbir şey seçilemiyordu.

Rachel komidinin üzerine bıraktığı asasını kaptı ve koridora çıktı. Son sürat koşuyordu , koridorun duvarlarına asılan portre resimleri başlarını oğnatıyorlar ve o yanlarından geçerken merakla bakıyorlardı... Rachel merdivenleri ikişier ikişer (hatta bazılarını üçer) indi . Son beş basamağı atladı ve sendeledi. Giriş Salonun bomboştu ; neler olduğunu sorabileceği biri yoktu. Rachel , hızlı admlarla Giriş Salonu'nu aştı ve bahçeye çıktı. Ne olduğunu anlamak umuduyla etrafa bakındı. Gölkenarında herkes daire şeklinde toplanmıştı.

Rachel kalabalığa koştu. Müdür ortada duruyor ve Rachel'nin kalabalığın başları üzerinden göremediği bir şeye bakıyordu. Profesörler de yüzlerinde korkmuş bir ifadeyle , öğrencileri alandan uzaklaştırmaya çalışıyordu. Her kafadan bir ses çıkıyordu. Rachel kalabalığı aştı ve müdürün yanına gelip yere baktı. O anda gördüğü şey , midesinin ağzına gelmesine yol açtı.

Rachel'nin dersine giren ve çok başarılı olan bir 2. sınıf öğrencisi , yerde her yanı parçalanmış bir şekilde duruyordu. Etlerinin çoğu ezilmişti. Çevresi tam bir kan gölüne dönmüştü... Rachel başını kaldırdı ve müdürün yüzüne baktı. O da korkmuş ve sarsılmıştı anlaşılan. Müdür , okulun hademesine seslendi.

''Çabuk Sihir Bakanlığına cisimlen! Bir kaç görevli ve yanında Sihir Bakanı'nı getir. Acil bir durum olduğunu söyle!''

Hademe , yüzüne şaşakalmış bir bakışla müdüre baktı. Sonra konuyu anladı ve hızlı adımlarla okul arazisinin dışına yürümeye başladı ; orada cisimlenecekti. Rachel , diğer Profesörlere katıldı ve öğrencilerin hepsini alandan uzaklaştırdılar. Çok geçmeden Sihir Bakanı da geldi. Müdür ve profesörler ondan bir açıklama bekliyordu ama , bu duruma getirecek bir açıklama bulamadılar. Çocuk için de artık çok geçti , cansız vücudunu ortadan kaldırmaktan başka yapabilecekleri birşey yoktu...

Rachel o gece uyuyamadı. Kimsenin uyuduğunu sanmıyordu zaten. Yarın ölen çocuğun ailesi gelecekti , peki ne diyeceklerdi onlara..? Rachel huzursuzca yatağında kıpırdandı. Bunu aklına getirmek istemiyordu. Ama sorun , bu düşünceyi kovabilmekti. Sabaha kadar bu konuyu düşünmek zorunda kaldı Rachel...

Ertesi gün 5.00'da , Giriş Salonu'ndaydı Rachel. Bekleyememişti , Sihir Bakanlığı'na gidecekti. Sabahın soğuğunda , seyahat cüppesinin eteklerini topladı ve yürümeye başladı. Göl kenarından geçerken , yerde bir sarsıntı hissetti. Ama aklı başka yerlerdeydi.. Bunu önemsemedi bile. Yürürken gözüne birşey ilişti. Çocuğu ölü ubldukları yerde beyaz birşey dikkatini çekti.Eğildi ve eline aldı. Doğrulduğunda elinde , anormal sayılabilecek büyüklükte bir diş tutuyordu. Ucu sivri ve tazeydi. JRachel , istemsiz bir şekilde titrediğini hissetti. Döndü ve etrafına bakındı. Bir soluk sesi duymuştu. Buna emindi. Yer birkez daha sarsıldı. Ama bu hissedilmeyecek gibi değildi. Rachel soğuk soğuk terlediğini hissetti. Bir ses daha duysa bağıra bağıra kaçacaktı. En sonunda , görmekten korktuğu şey üstüne atladı.

Rachel tiz bir çığlık attı. Asasını çıkardı ve üstüne gelen şeye bir engelleme laneti gönderdi. Büyük bir şaşkınlıkla , büyünün işe yaramadığını gördü. Yaratığın nasıl bir şey olduğunu görecek fırsatı bulmuştu. Rachel , hayatında korkmadığı kadar korktuğunu hissetti. Kocaman dişleri , koskocaman bir kafası vardı bu şeyin! Bir pantere benziyordu , ama panter olamayacak kadar vahşiydi. Rachel , asasını kaldırdı ve tam yaratık onu parçalayacakken istemsiz bir büyü yaptı. Yaratık yere yığıldı ve son bir kez titreyerek hareketsiz kaldı.

Rachel , derin bir soluk aldı. Koşarak yaklaşan insan seslerini hayal meyal duydu. Ama artık direnecek hali yoktu. Yere çöktü ve memnuniyet içerisinde bayıldı...

Uyandığında revirde , başında durup endişeyle ona bakan insanların önündeki yatakta yatıyordu. Kötü bir kabustan uyanıyordu sanki , ama etrafındaki insanların yüzlerindeki ifade , bunun bir kabus olmadığını kanıtlıyordu...

Ertesi gün gazetelerin manşetleri şöyleydi.

''YENİ BİR YARATIK TÜRÜ BULUNDU.
Geçtiğimiz gün büyücülük okulunda bir öğrenci ve profesöre saldıran yaratığın yeni bir tür olduğu ortaya çıktı. Sihir Bakanlığı bu konuda fazla açıklama yapmak istemiyor , yaratıktan son anda kurtulan profesör ise hala şok halinde...''

Rachel revirdeki yatağında oturup bunları okurken mırıldanıyordu:

''Sakin bir gün olacak mı demiştim..?''