Sihir Dünyası ~
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Sihir Dünyası ~

http://sihirdunyasi.turkforumpro.com
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Sihir Bakanlığı Alımları

Aşağa gitmek 
+12
Joanna Garcia
Jiména G. Gaunt
Charlotte Alice Cullen
Mstislava I. Conchita
Jacquleyn C. Garcia
Elina E. Green
Lampard Louise Gibson
Myrelana N. Black
Hannibal Lecter
Melyssa Nelly Eva Miller
Avril Rachel Lavigne
Eragon James Black
16 posters
Sayfaya git : 1, 2  Sonraki
YazarMesaj
Eragon James Black
Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü , Müdür
Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü , Müdür
Eragon James Black


Erkek Mesaj Sayısı : 337
Yaş : 33
Nerden : Cehennemin Dibinden..!!
Rp Sevgilin : Yoq
Yaşın [Rp'de] : 22
Ruh Halin : Sihir Bakanlığı Alımları Yuzsuz10ai5
Kayıt tarihi : 23/06/08

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimeSalı Haz. 24, 2008 11:20 am

Ad:
Soyad:
Yaş:
Rp:
Hangi Bölüm:

Bunları doldurup buraya bıraksınlar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://ridiculus.yetkin-forum.com
Avril Rachel Lavigne
Unutturucu Karargahında Çalışan
Unutturucu Karargahında Çalışan
Avril Rachel Lavigne


Kadın Mesaj Sayısı : 42
Nerden : Cehennemin Dibinden xD
Rp Sevgilin : Benim tek aşkım müzik xD İh libe diş xD
Yaşın [Rp'de] : 20
Ruh Halin : Sihir Bakanlığı Alımları Berbat10ov5
Kayıt tarihi : 24/06/08

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimeSalı Haz. 24, 2008 12:59 pm

Ad:Avril Rachel
Soyad:Lavigne
Yaş:20 {rp'de}
Rp:Rach , iliklerine kadar işleyen soğukta etrafına bakındı. Kimse yok gibi görünüyordu.Soğuk , çeldirici ve etkiliydi. Ama onu , şimdiye kadar hiçbirşey yıldıramamıştı.

Rach , durakladı ve elini cebine attı. Soğuk rüzgar yüzünden , sarı kakülleri gözüne giriyor ve onu rahatsız ediyordu. Cüppesinin cebi çok büyüktü. İçinde bir şeyler bulabilmek çok uzun sürüyordu. Çağırma büyüsü kullanabilirdi tabii. Ama bu arada oyalanmak işine geliyordu.

Rach cebini deşerken başını kaldırdı ve gökyüzüne baktı. Bulutlar güneşin önünü kesiyordu. Sanki onlar da yeryüzündeki etkili rüzgardan etklileniyormuş , sağa sola savruluyormuş gibiydiler.

Evet , sonunda aradığını bulmuştu. Soğuk karanlıklta göz alıcı şekilde parlıyor ve ışıldıyordu elindeki şey. Rach tekrar etrafına bakındı. Onun bu yaptığı tam işkillilikti. Ama emin olmaktan bir zarar çıkmayacağını biliyordu. Özel , çok özel bir görevdi bu. Sadece ona verilmişti. Bunun gururuyla ısındı ve elindeki top misali cismi sımsıkı tutarak döndü ve , boğucu karanlığa adım attı...

Rach çok dar bir tünelin içinden geçme hissi sona erince , gözlerini açtı ve etrafındaki insanları gözden geçirdi. Herkes telaşla koşuştururyordu. Rach , onların içinde garip görünüyordu biraz. Hızlıca yürüyerek asansörlerin önüne geldi ve derin bir soluk alarak çağrı düğmesine bastı. Asansörün hareket ederken çıkardığı ses kulaklarına basınç etkisi yapıyordu. Ona çok uzun gelen bir süre sonra , asansörlerin kapısı açıldı ve birçok kişi ile birlikte o da bindi. 2. kat için düğmeye bastı ve asansör tekrar o uğultuyu başlatırken bekledi. Kapılar açıldığındaysa ilk inen o oldu..
Rach'ın indiği koridor , diğerlerine göre daha tenhaydı. Unutturucu karargahın önüne geldi ve kapıyı tıklattı.

'Ah , Rachel , sen misin ? Getirdin demek . Sorun çıkarmadılar umarım?'

Rachel bu soru karşısında kurnazca gülümsedi.

'Ne sorun çıkaracaklar? Galleonları gördükleri anda gözleri yuvalarından uğradı. Gülmemek için kendimi zor tuttum.'

Rachel gülümsedi ve , masanın tam karşısındaki koltuklardan birine oturarak karşısındaki adamı süzmeye başladı.Şişman ve basık bir adamdı. Çok konuşan ve sürekli gülen tiplerdendi. Rach nefret ederdi böyle insanlardan. Ama aynı bölümde tanıştıkları için katlanmaya çalışıyordu. Tam bu sırada yeniden konuşmaya başladı.

'Bu iş için senden başkasına güvenemezdik , Rachel , bu adamlar , yaptığımız işleri küçümsüyorlar. Ama biz dikkatli ve dengeli davranmazsak, işte herşey o zaman olur...'

Rach karamsarlıkla gülümsedi. Bu sözlere verecek cevap bulamıyordu. Koltuktan kalktı ve kapıya yöneldi. Çıkarken şişkoya son bir bakış atmayı da ihmal etmedi....

RP DIŞI: Daha devam ederdim ama bayağı bir uzun olur o zaman.. lol!


Hangi Bölüm:Unutturucu Karargahı
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eragon James Black
Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü , Müdür
Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü , Müdür
Eragon James Black


Erkek Mesaj Sayısı : 337
Yaş : 33
Nerden : Cehennemin Dibinden..!!
Rp Sevgilin : Yoq
Yaşın [Rp'de] : 22
Ruh Halin : Sihir Bakanlığı Alımları Yuzsuz10ai5
Kayıt tarihi : 23/06/08

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimeSalı Haz. 24, 2008 1:00 pm

Alındınız Rütbenizle En Kısa Sürede İlgilenilecektir..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://ridiculus.yetkin-forum.com
Misafir
Misafir




Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimeSalı Haz. 24, 2008 4:11 pm

Ad Soyad: David Kevin Malfoy
Yaş: 27
Bölüm: Gizem Dairesi Başkanı
Rp: Pm ile Eragon James Black'e gönderildi.


En son David Kevin Malfoy tarafından Salı Haz. 24, 2008 4:12 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eragon James Black
Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü , Müdür
Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü , Müdür
Eragon James Black


Erkek Mesaj Sayısı : 337
Yaş : 33
Nerden : Cehennemin Dibinden..!!
Rp Sevgilin : Yoq
Yaşın [Rp'de] : 22
Ruh Halin : Sihir Bakanlığı Alımları Yuzsuz10ai5
Kayıt tarihi : 23/06/08

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimeSalı Haz. 24, 2008 4:13 pm

Onaylandı..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://ridiculus.yetkin-forum.com
Melyssa Nelly Eva Miller
Canavar, Varlık ve Ruh Bölümü
Canavar, Varlık ve Ruh Bölümü
Melyssa Nelly Eva Miller


Kadın Mesaj Sayısı : 63
Yaş : 30
Nerden : Diagon Yolundan..
Rp Sevgilin : Yok..
Yaşın [Rp'de] : 20
Kayıt tarihi : 24/06/08

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimeSalı Haz. 24, 2008 4:28 pm

Ad:Evan Nelly
Soyad:Miller
Yaş:20
Rp:

Evan ciğerlerine çektiği çürümüş et kokusuyla yüzünü buruşturdu ve aydınlık düşlerinden sıyrılıp karanlık odaya mavi gözlerini açtı. Burası feci iğrenç kokuyordu ve Eva hayatı boyunca böyle iğrenç bir kokuyla karşılaşmamıştı. Peki Eva nerdeydi? Burda hiç ışık yok muydu? Yada bir pencere? Ne zamandır burdaydı? Çevrede onu duyabilecek birşey var mıydı? Peki burası neden böyle iğrenç kokuyordu? Eva bu sorudan sonra sabah yediği tostun midesinden çıkmak için boğazıyla bir savaş verdiğini anladı ve elini ağzına tamponlayıp bu zamansız mide bulantısını durdurdu. Elini ağzından çekip uzandığı yerden belini yokladı asası yoktu. Belki de biraz ilerisine yuvarlanmış olabilirdi. Elini karanlık havaya doğru uzattığında eline de demir bir kapı deydi. Demiri kavradı ve biraz doğruldu. Ayağa kalkma istese de bacağının acısı ona izin vermiyordu. Bacağına ne olmuş olabilirdi? Bacağını inleyerek sürükledi ve sürünüp sırtını demir kapıya verdi. Birkaç saniye başını geriye atıp gözlerini kapalı durdu. Ama sonsuza kadar böyle sessizce oturamazdı. Elini bacağındaki yaranın üzerşne götürdü. Ve eline asası geldi. Sinirle kafasını demiş parmaklıklara vurdu ve;

-"Allah kahretsin.."

diye bağırdı , tek fark sesi kısılmıştı ve fısıltı gibi çıkıyordu. Burda haline acıyarak duramazdı ya , elini bayağına saplanmış olan asaya götürdü ve üçe kadar saymaya basladı;

-"Bir.. İki.. Üç..."

bütün gücüyle asayı çekti. Dudaklarından fısıltı gibi ama keskin bir inilti çıktı. Eline yaradan biraz kan sıçradı. Yarayı tamponlayan şey gitmişti ve yara da kanamaya başlamıştı. Derin nefes alıp verirken bir yandan da kanlı asayı cüppeşine siliyordu. Evet , şimdi yarayı sarmak gerekiyordu. Burda da ilkyardım malzemeleri bulunmayacağı düşünülürse. Asasını havaya kaldırıp;

-"Lumos.."

dedi ve asayı yere koydu. Yarası çok iğrenç gözüküyordu. Yüzünü buruşturup cüppesinin ucundan birşeyler yırtmak için bakışlarını yaradan kaldırdı. Aman Tanrım oda neydi? Odanın ortasında bşr masa vardı ve her duvarın dibinde üst üste yığılmış cesetler vardı. Yerinden sıçrayarak bazıları taze bazıları da çürümüş ceset topluluğuna baktı. Peki bunun anlamı neydi? Niye öldürülen cesetler burdaydı , heralde Evan'ın burda olması da bununla alakalıydı. Göz yaşlarını eliyle doldurup hızla istavroz çıkardı. Burdan çıkmalıydı. Hemen cüppesinden bir parça kopartıp dişlerini sıkarak bacağına bağladı. Biraz cadı acısada kendini daha iyi hissediyordu. Kanlı ellerini pelerinine silip parmaklıklara dokunarak ayaya kalktı ve ilerdeki levyeye benzeyen demirin yanına doğru yürüdü. Üç tane çesetin önünde duran levyeyi alıp fısıltı gibi sesiyle;

-"Yüce Tanrım.."

dedi. Sonrada bacağının acısını umursamazdan yerden levyeyi aldı. Burada neler oluyordu? Levyeye benzer bu demir parçası baston gibi uzundu. Mely'ye biraz olsun destek veriyordu. Tekrar demir parmaklıklara gitti ve asasını kaldırıp kiliti açmak için büyü mırıldanmaya başladı. Bğyünün birkaç hecesini söylediği anda aklına arkadaşları geldi. Ya onlar da Mely gibi yaşıyorsa , geri dönüp belki de cesetlere göz atmalıydı. Sol tarafının ağırlığını levyeye vererek ilerlemeye koyuldu. Cesetlerin yanına gelince gözünden birkaç yaş damlası düşmeye başlamıştı. Çünkü günlerdir aradığı arkadaşı Kimberly orda hareketsiz yatıyordu. Çürümeye başlamış vücudunun ölü olduğu belliydi ve parlak mavi gözlerinin yerinde değildi. Gözünden yanaklarıan doğru süzülen birkaç damla yaşla birkaç dakika ayakta öylece durdu. Sonra kısık sesine aldırmadan bağırmaya başladı , bu ayakla ucunu göremediği mahzende ilerleyemezdi.

-"Denisee , Rachell!! , Johnn.."

ilerden inilti gibi bir ses vardı. Levyeyi baston gibi kullanarak loş mahzen koridoruna ilerlemeye başladı. İlerdeki iniltiler çoğaldı. Bu sesler Rachel'ın sesini andırıyordu korkuyla;

-"Rachel?"

dedi ve ilerden sadece Rachel'ın bir daha duyamayacağı sesi geldi;

-"Kaç Evan kaç , geliyorlar!!"

Arkadaşı eğer ona bir şey sölüyorsa bu doğruydu. Mahzen kapısına doğru topallarak kaçarken arkasından Rachel'ın çığlıklarını duydu ama geri dönemezdi. Çok gençti , seherbaz bir babası olamsının elbette avantajları vardı . Ama arkadaki o kişi yada yaratık herneyse pek normal biri değildi. Etrafa bakınca bu farkediliyordu. Olabildiğince hızlı adımlarla kapıya vardı ve asaını kaldırıp;

-"Alohomora.."

Zindanın kapısını açtığında karanlıktan sıyrılıp ona doğru ilerleyen iriyarı yüzü ve vücudu taze , Rachel'ın tırnaklarının açmış olduğu yaralarla kaplıydı. Gülümsüyordu ve gözleri kinle doluydu. Mavi ve kinle bakıyordu.. Evan'la ne derdi vardı? Hızla dışarı çıkıp kilidi kapattı. Ve merdivenlerden inleyerek çıkmaya başladı. O şey herneyse Evan'ı yakalaması uzun sürmeyeceğe benziyordu.Merdivenleri bacağının kanamasına aldırmadan tırmanmaya başladı. Belki de ilerde etekten nefret etmesini bugün sağlamıştı. Ama şuanda sadece canını düşünen onbeş yaşında bir gençkızdan başka birşey değildi. Merdivenelrin sonunda küçük bir klübeye çıkmayı başardı. Ama o yaratık kapıyı açmayı başarmıştı. Kilide dönüp;

-"Alohomora.."

dedi ama kilit kıpırdamadı. Artık öleceğine emindi ama bu savştan vazgeçeği anlamınagelmiyordu. Kana susamış bu fazla iri beyi uğraştıracağa emindi. Kapıyı arkasına aldı ve asasını sıkı sıkı tuttu. Gözlerini birkaç saniye kapatıp korktuğu zamanlar yaptığı gibi Tanrıya dua etti. Ama ilk defa bu dualar işe yaramadı. İri herif tahmin ettiğinden daha hılıydı ve karşısında durmuş ilk hamlesini yapmıştı;

-"Expelliarmus.."

Gözlerini açtığında iri herif sırıtıyordu. Yavaş yavaş Evan'a yaklaştı ve asasını çenesine dayadı. Böyle anlarda insanlar Tanrıya seslenir ve hayatlarını gözlerinin önünden geçirirdi.Ama Evan koca herifin çıktığını hissettirmediği için Tanrıya ve Haminnesine küfrediyordu. Haminnesine küfretmesinin nedeni böyle bir durumda Tanrıya dua etmesine söylediği içindi. Zaten hayatı boyunca iğrenç bi hayat yaşamıştı. Tek istediği acısız ölmekti.
Tam o sırada eline levyeye benzeyen alet deydi. Bunu nasıl unuturdu. Koca devin gülen suratına gülümseyerek bakıp levyeyi kaldırdı ve tüm gücüyle adamı itti. Biraz ielri sıçrayan iri adamın karnına levyeyi geçirdi. Adam ona şaşkın bir şekilde bakarken asasını tekmeleyip mahzen merdivenelrine yolladı. Levyeyi kaldırdığında adam;

-"Yapma !"

dedi ama Evan sadece gözlerini kapatıp adama;

-" Hayatına elveda de .."

dedi ve levyeyi adamın suratına indirdi. Vıcık vıcık tiksindirici bir ses çıkmıştı. Ama en azından şuanda huzurluydu. Gözlerini cesetin arkasına dönüp açtı. Zonklamasını hissetmediği bacağının acısı geri dönmüştü. Levyeyi yerden aldı ve kapıya girdi. Kırılan kilitle birlikte levyeyi de yere attı. Hala ucundan ışık çıkan asasını sıkıca kavradı ve kendini kanlar içinde Knockturn Yolundaki dükkanın arka tarafında buldu.



Hangi Bölüm:Canavar, Varlık ve Ruh bölümü
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eragon James Black
Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü , Müdür
Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü , Müdür
Eragon James Black


Erkek Mesaj Sayısı : 337
Yaş : 33
Nerden : Cehennemin Dibinden..!!
Rp Sevgilin : Yoq
Yaşın [Rp'de] : 22
Ruh Halin : Sihir Bakanlığı Alımları Yuzsuz10ai5
Kayıt tarihi : 23/06/08

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimeSalı Haz. 24, 2008 4:34 pm

Onaylandı..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://ridiculus.yetkin-forum.com
Hannibal Lecter
Sihir Bakanı Yardımcısı
Sihir Bakanı Yardımcısı
Hannibal Lecter


Erkek Mesaj Sayısı : 61
Yaş : 33
Rp Sevgilin : Joanna Garcia
Yaşın [Rp'de] : 25
Ruh Halin : Sihir Bakanlığı Alımları Nerdey10hx9
Kayıt tarihi : 24/06/08

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimeÇarş. Haz. 25, 2008 10:53 pm

Ad: Hannibal

Soyad: Lecter

Yaş: 27

Rp: Yazmadım ama gerekiyorsa yazarım Wink

Hangi Bölüm: Sihir Bakanı Yardımcısı


En son Hannibal Lecter tarafından Perş. Haz. 26, 2008 7:29 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Myrelana N. Black
Sihirli Oyunlar ve Sporlar Dairesi
Sihirli Oyunlar ve Sporlar Dairesi
Myrelana N. Black


Kadın Mesaj Sayısı : 5
Nerden : Burdan
Rp Sevgilin : Yok.. Olmak isteyen varsa söylesin..
Yaşın [Rp'de] : 20
Kayıt tarihi : 26/06/08

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimePerş. Haz. 26, 2008 12:15 am

Myrelana Nymphetamine Clayton

20

Sihirli Oyunlar ve Sporlar Dairesi

Yatağında kıpırdayıp duruyordu Myrelana. Yeşil gözleri sıkkınlıkla etraftaki yataklarda gezindi. Diğer kızlar nasıl uyuyordu anlayamadı. Bu saatte hiç uyuyamazdı zaten. Yatağının tepesine baktı. Orada yavaş yavaş bir ejderha gözükmüştü. Bunu yenmeliydi. Şizofrenisini. Gerçi bunu sadece ikizi biliyordu. O da kazara öğrenmişti. Gözlerini açık pencereye dikti. Onun açık olması en azından klastrofobisini tetiklemiyordu. Yatakta dönerek uyumaya çalıştı. Geri döndü yine. Sıkılınca uyuyamazdı ki o. Yastığına sarılmıştı. O da olmayacak gibiydi. Yastığı yerine bırakarak yataktan kalktı. Kızıl saçları açıktı ve şu an Samara gibi göründüğünün farkındaydı. Saçları gözünün önünde kızıl bir perde oluşturmuş gibiydi. Saçlarını geriye savurdu. Dikkatlice diğer kızlara baktı. Hepsi uyuyordu. Geceliğini çıkararak düzgün bir kıyafet giydi. Eline fırça alıp saçlarını düzeltti. Sonra vazgeçerek kabartmaya başlamıştı. En sonunda sessizce fırçayı bıraktı. Asasını aramaya başladı. Yorganını kaldırıp altına baktı. En sonunda yastığının içinde bulmuştu. Sessizce yatakhaneden çıkıp Ortak Salona gitti. Etrafa dikkatlice baktı. Yakalanmak istemiyordu. Portrelere bakmıştı. Hepsi uyuyor gibiydi. En azından kendisini ispiyonlayamazlardı. Bir ara arkasında bir çıtırtı duyduğun hissetti. Geriye baktığında kimseyi göremedi.
*Benim kuruntum olmalı. Son zamanlarda çok korku kitabı okuyorum galiba.*
diye düşünmüştü. Gürültü çıkarmadan ortak salondan çıkmıştı. Dışarıdaki portre hiç beklemediği bir anda ürkünç bir sesle

"Nereye gidiyorsun küçük hanım?!"
deyince Myrelana yerinde sıçramıştı. Portrenin konuştuğunu farkedince ona ters ters baktı. Cevap vermeden önce etrafa bakmayı ihmal etmemişti. Diğer portrelerin uyuduğunu gördü. Bu onu rahatlatmıştı. Yeşil gözleri şu anda sinirle ona bakmakta olan bina portresine yönelmişti. Masum bir gülümsemeyle onu yumuşatmaya çalıştı. Pis portre. İnsan bu kadar da dik dik bakmazdı ki.

"Ay tamam. Beni yakaladın. Acıktım tamam mı? Suç mu acıkmak? Sen yaşarken hiç acıkmadın mı?"

"Küstahlaşma Myrelana Emily. Bu saatte ne acıkmasıymış böyle? Taş mı taşıdın?"

"Akşam yemeğine yetişemedim çünkü Peeves ile uğraşıyordum! O aptal hortlak beni süpürge dolabına kitlemeseydi şu anda yatağımda uyuyor olurdum. Acıktım. Elimde değil. Sadece kahvaltı yapmıştım. Aç karnına sinirli olurum ve sinirli olunca da neler yapabileceğimi hepimiz biliyoruz. Lütfen beni bırak artık." Demişti ve ağzı bir karış açık kalmış olan portreyi kaale almayarak arkasını döndü. Zindanlarda ayak sesleri duyulmuyordu. İnce tabanlı ayakkabıların avantajları. Sessiz ve gizli olmayı seviyordu Myrelana.

"Evet ondan da kurtulduğuma göre şimdi planımı gerçekleştirebilirim. Nereden gidiyorduk şu mutfağa? Umarım dondurma vardır. Lütfen olsun, lütfen olsun." Diye mırıkdanmıştı. Biraz durduktan sonra sağ tarafa yöneldi. Zindanlarda yol bulmak ne zor işti böyle. Yarım saat labirente benzeyen zindanda dolandıktan sonra meyve tabağı portresini bulmuştu sonunda. Armudu gıdıklayınca bir kapı çıkmıştı. Mutfağa hızlıca girip kapıyı kapattı. Ev cinleri ona şaşkınca baktıktan sonra hemen kendilerini toparlayıp selam vermişlerdi. Hemen bir çok yiyecek çıkartıyorlardı ki Myrelana

"Dondurma var mı? Çikolata da olur. Ekler de olur. "
demişti. Gözleri iri iri açılmıştı onlara bakarken. Yeşil gözleri şu anda hoş bir tona bürünmüştü. Arada sırada küçüklüğüne dönerdi şimdiki gibi. Bir çok dondurma, çikolata ve ekler gelince sevinçten dans edesi gelmişti. Sevdiği meyveli dondurmayı yemeye başlamıştı. Uzun süredir dondurma yiyememişti. Nedense annesi yasaklamıştı (!). Bunu ilk duyduğunda ise Myrelana bayağı sinirlenmişti. Hatırlayınca da sinirlenmişti ama dondurma sakinleştirmişti onu. Ev cinlerine dondurma harici şeyleri kaldırmalarını söylemişti. O mutlu mesut dondurmasını yerken de evcinlerini izlemeye başlamıştı...


Ev cinlerinin korku dolu yüzlerini görmüştü. Kendisinden korkmadıklarını biliyordu. Biri mi gelmişti. Yeşil gözlerini arka tarafa yöneltince ev cinlerini anlamıştı. Bir ölüm yiyen. Maskesiyle orada duruyordu. Myrenala hafif bir şaşkınlıkla bakmıştı. Yukarıdaki savaşı duymuştu ama okulu basanların mutfağa geleceği gibi bir ihtimal düşünmemişti. Hoş, savaşı umursamıyordu. Sadece biraz önce bir Slytherin'li kızın öldüğünü duymuştu. Kız için üzülmüştü. Sayılı sevdiklerindendi. Yine de başkalarını kurtarmak için ölmesi.. İşte bu üzücüydü. Kaçabilirdi. Güvenli bir yerde olabilirdi. Ölüm yiyenlere karşı ne yapmayı düşünüyorlardı ki? Bazen kendisinin ne düşündüğünü anlayamıyordu Myrenala. Ölüm yiyenin asasını indirmemesi bir anlık ürpertiye neden olmuştu. Karşısındakinin kadın mı erkek mi olduğunu kestiremedi. Elleri bir erkek olacağını gösteriyordu. Karşısındakinin vücudunu inceledi. Tanıyor gibiydi. Dudakları hafifçe kıpırdanmış, yüzüne bir güümseme gelmişti. Müstehcen bir gülümseme. Karşısındakinin adını hatırlayamadığı için kendisine lanet okumuştu. Eragon'du bu. Gözünü koyduğu adam. Çoğu zaman yanında olduğu adam. Kızının en yakın (!) arkadaşı olduğu adam. Gülümsemesi karşısındakini tanıdığını belli etmişti. Myrenala ayağa kalkmıştı. Ev cinlerine durun anlamında bir işaret yapmıştı.

''Myrenala Clayton nasılsın..??''


Bu ses tonu. Evet. Eragon'du bu. Gözünün önüne düşen bir tutam kızıl saçı geriye itmişti. Bunu yaparken gözleri Eragon'un maskesinin ardından gözüken gözlerindeydi. Adamın maskesinin altından gizlice gülümsediğini düşünüyordu. Yavaş yavaş asasını indirirken kızın yeşil gözleri asaya yönelmişti. Bu asa demin bir kızı öldürmüştü. Slytherin'li bir kızı. Acaba kendi kızına öyle bir şey olsa ne yapardı? Ya da 'pek sevgili' Méll'ine? Bir anlık nefret ve kıskançlık alevi yayılmıştı bedenine. Kontrol edilmişti hemen. Bir anlık nefretle kendisini çukura düşüremezdi Myrenala. Gerçi Méll ile ilgili bir çok planı vardı. Tabii büyüyünce uygulayacaktı bunları. Daha da gelişince. Gerçi Eragon onu gerçekten seviyor gibiydi. Öldürmek yerine belki de içten çökertmek.. Olabilirdi..

"İyiyim Cohen. Gerçek ismin bilinmiyor sanırım. Sen nasılsın? Biraz önceki faaliyetini duydum."
demişti hafif bir merakla. Şu anda merak ettiği diğer bir şey Olivia'nın nerede olduğuydu. Onu güvene almış mıydı acaba Eragon? Ev cinlerinden bazıları korkarak çığlık atmaya başlamıştı. Myrenala onlara güven verircesine bakıp susturmuştu. İstediği zaman bayağı sakinleştirici olabiliyordu bu ilginç kız. Eragon'a birkaç adım yaklaşmıştı. Onun kahverengi gözlerine muzipçe bakmıştı. Bakışları maskesinin işlemelerine kaymıştı. Bir gün belki de kendi yüzünü örtecekti o maske. Kim bilir? Belki de bağımsızlığı üstün gelir ve kendi kendisinin efendisi olma yolunu seçerdi. Sağ eli onun hala asayı tutan ama yönü yere bakan eline temas etmişti. Myrenala istediği zaman korkunç derecede çekici olabiliyordu. Kanlarından gelen bir özellik. Yeşil gözleri onun kahverengi gözlerindeyken elinin temasını artırmıştı.

"Bu asa şimdi de bana mı yönlenecek Cohen? Bence pek güzel bir seçim olmazdı. Özellikle de işine yarayabilecek birini kendi ellerinle yok edeceksen."
demişti. Konuşurken ona daha da yaklaşmıştı. Kız onun soluğunu hissedebilecek kadar yakınlaşmıştı. Eragon'un kendisini öldüreceğini düşünmüyordu. Dudaklarına yeniden -bu sefer biraz daha ayartıcı- bir gülümseme gelmişti. Sağ elini adamın elinin üzerinden hafifçe kaydırarak çekmişti. Adamın yapacağı hamleyi, söyleyeceği sözleri bekliyordu. Belki de şu maskesini çıkarırdı. Tabii 'güvenli' bir yerde. Gerçi ev cinlerini kovsalar mutfak gayet güvenli bir yerdi. Stratejik bir nokta değildi. İnsanların uğrayacağı bir yer de değildi. Sakince Eragon'un kahverengi gözlerine bakmaya devam etti...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eragon James Black
Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü , Müdür
Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü , Müdür
Eragon James Black


Erkek Mesaj Sayısı : 337
Yaş : 33
Nerden : Cehennemin Dibinden..!!
Rp Sevgilin : Yoq
Yaşın [Rp'de] : 22
Ruh Halin : Sihir Bakanlığı Alımları Yuzsuz10ai5
Kayıt tarihi : 23/06/08

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimePerş. Haz. 26, 2008 12:17 am

Hannibal sihir bakanı var Wink

Myrelana alındın Wink
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://ridiculus.yetkin-forum.com
Lampard Louise Gibson
Seherbaz
Seherbaz



Mesaj Sayısı : 1
Kayıt tarihi : 27/06/08

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimeCuma Haz. 27, 2008 11:15 am

Ad:Lampard Louise
Soyad:Gibson
Yaş(Rp'de):22

Rp:Lampard, sabah erkenden açmıştı dükkanını. Bugün bayağı bir yoğun olacağını düşünüyordu. Bakanlık’tan izinsizce yaptığı Veritaserumlar’ı vitrine yerleştirdi. Bunların oldukça büyük bir alıcı kitlesi bulunmaktaydı. Çok Özlü İksir malzemelerini bir kenara koydu. Biliyordu… Yakında Durmstang’da çalışacaktı. Yakında İksir Profesörü olacaktı. Yani her zaman böyle düşünürdü. Hayallerini her zaman için süsleyen bir meslekti bu. İksir Profesörlüğü… İsminde bile bir ihtişam olduğunu düşünürdü Lampard. Birgün İksir Profesörlüğü yapacağından emin gibiydi. Ama o zamana kadar burayla ilgilenmesi gerekliydi. Para kazanması gerekiyordu. Daha çok gençti ve Garrah ailesine fazla bir yük olmayı asla istemiyordu. Çok çalışkan biri olduğu için İksir yapımında da diğer her konuda olduğu gibi başarılıydı. Başarılı olmak bir kenara dursun, bu onun en sevdiği şeydi. Sıvıları karıştırıp etrafı havaya uçurmak ya da yepyeni güzel şeyler keşfetmek... Hepsi birbirinden güzeldi...

Felix Felicis hakkında her şeyi okumuştu. Bütün malzemeleri toplaması iki ayını almıştı ama değerdi. Tabii tüm bunlar altı ay önce olmuş şeylerdi. Şimdi ise dükkanının depo bölümünde –iksir deneylerini yaptığı yerde- hazır olmasını bekliyordu. Bir günlük şans için beklemişti bu altı ayı. Sadece bir güncük. Çok büyük bir bedel gibi geliyordu Lampard’a. Ama, ama o ayların hesabını bütün gün elde edeceği şanstan kazanacaktı. Çünkü iksirin etkileri sayesinde bugün satışlar tavan yapacaktı. En güzel tarafı da bu olayın yasadışı olmayışıydı. Lampard gibi biri için, bugün olağan; sıradan bir gündü. Onun için Felix Felicis’i içerse hiçbir şekilde suçlanamazdı. Bir kolisini yerine kaldırırken yere düşürdü. Hemen onarım büyüsüyle ortalığı düzenledi ve koliyi bu kez daha dikkatli biçimde yerine koydu. Bu kolideki bütün tüpler boştu. Çünkü içindeki bütün malzemeler Felix felicis için harcanıp gitmişti. Daha önce bir Felix Felicis gördüğünü iyi biliyordu. Okulda görmüştü. Yıllar önce profesörleri onlara göstermiş, ve yapacağı yarışmanın sonucunda elindeki üç damlalık tüpü birinciye vereceğini söylemişti. Lampard birinci olamamıştı ancak Felix Felicis’de gözü kalmıştı. İşte bunun için de bu denli kafaya takmıştı bu küçücük tüpü.

İçeri bir müşteri geldiğini duyunca irkildi. Kapının üstüne asılmış çan sesi duyurmuştu müşterinin geldiğini. Suratını pelerinin başlığı ile örten bu sihirbaz. Herhangi bir ses çıkarmadan eliyle bir tarafı göstermişti. Büyük ihtimalle almak istediği şeyi gösteriyordu sihirbaz. Lampard başını o yöne doğru yöneltti ve biraz önce hazırlanmış olan Felix Felicis’i gösterdiğini anladı. Lampard tip tip karşısındaki sihirbaza bakındı. Sekiz aylık uğraş, onca yıllık merak ve tutku… Şimdi buraya gelen bir sihirbaza gidemezdi hepsi. Hayır, yapmamalıydı.

‘O satılık değildir efendim…’

Dedi, olayı en kibar yoluyla halletmeye çalışaraktan. Ama karşısındaki kişi ısrarcı görünüyordu. Hâla zarif işaret parmağı ile Felix Felicis’i işaret etmekteydi. Lampard, biraz daha otoriter bir sesle tekrarladı

‘Onu satmıyoruz!’

‘Belki bana satarsın…’

Sesinden bir kadın olduğunu rahatlıkla belli oluyordu. Hem de harika ses tonuna sahip bir cadı. Lampard, saçmalık olduğunu bilmese kadının sesine aşık olacaktı. Eliyle Felix Felicis’i tuttu, sanki bir çocuktu da şekerini başkalarından saklıyordu. Yaptığının ne denli aptalca olduğunu düşünmüyor gibiydi. Belki kadınla pazarlığa girebilirdi. Veritaserumların fiyatlarını düşüğe satabilirdi. Yahut çok özlü iksir malzemelerini hatırı sayılır bir indirimle satabilirdi.

‘Hayır, sanmıyorum. Başka bir şey ister miydiniz?’

‘Felix Felicis…’

‘Onu size satamam!’

‘Ya Felix Felicis, ya da bir koli Ejderha Pençesi Tozu.’

Kadının pazarlığı akıllıcaydı. Bu iki iksirde aynı hesaba çıkmaktaydı. Ejderha Pençesi Tozu, şanstan ziyade uyanıklığı ve zihin açıklığını sağlardı. Kadının iksirlerden anladığını düşündü bir an Lampard. Ama sonra bu fikrinden vazgeçti; çünkü bu iksiri herkes bilirdi.

‘Eğer 30 galleon’unuz varsa olabilir.’

Kadın o anda para cüzdanını çıkartıp tezgahın yanına yaklaştı ve parayı tezgaha fırlattı. Altın paralar eski tezgahın üstünde dönüp gıcırdadı ama sonunda hepsi durdu. Paraları saydıktan sonra tezgahın alt kısmına fırlatan Lampard, kalan son ejderha pençesi tozu iksir kolisini de yerindne çıkartıp kadına verdi. Kadın başını sallayıp dükkanı terk etti. Lampard, Felix Felicis’ini kurtardığı için kendini şanslı saymaktaydı. Elini açıp Felix Felicis’i almaya yeltenirken daha demin elinde sıkıca tuttuğu tüpün kırıldığını ve bütün iksirin ziyan olduğunu fark etti. Sekiz ayını bir çocukluk duygusu uğruna harcamıştı. Felicis’i koruyayım derken de kendi kendine kırmıştı. Kendi kendine etrafa ve o kadına bir lanet okuyup ortalığı temizledi ve asla gelmeyeceğini bildiği müşterileri beklemeye başladı.

Hangi Bölüm:Seherbazlık
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eragon James Black
Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü , Müdür
Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü , Müdür
Eragon James Black


Erkek Mesaj Sayısı : 337
Yaş : 33
Nerden : Cehennemin Dibinden..!!
Rp Sevgilin : Yoq
Yaşın [Rp'de] : 22
Ruh Halin : Sihir Bakanlığı Alımları Yuzsuz10ai5
Kayıt tarihi : 23/06/08

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimeCuma Haz. 27, 2008 11:16 am

Tamam rütbeniz veriliyor Wink
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://ridiculus.yetkin-forum.com
Elina E. Green
Seherbaz
Seherbaz
Elina E. Green


Kadın Mesaj Sayısı : 3
Yaş : 30
Nerden : LoNDRA
Rp Sevgilin : yOq:!!!
Yaşın [Rp'de] : 19
Kayıt tarihi : 28/06/08

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimePaz Haz. 29, 2008 12:08 am

Ad:eLİNA Eva
Soyad:Green
Yaş:19
Rp:
Eva sabah erkenden kalkıp masasının yanına geçti gerçekten zor bir gün onu bekliyordu abkanlığa gitmesi gerekti o yüzden erken kalkmıştı..Masasından gerekli belgeleri alıp çantasına doldurdu bunların hepsini incelememişti ama orada incelerim diye çantasına koymuştu.Üstünü değiştirip...Dışarı çıktı.Cisimlenmeyele işe gidiyordu.Her zamanki gibi yolun kıysında cisimlendi.Ve bakanlıkta odasına girdi.Odası herzamanki gibi dağınıktı.Ama toplayısıda yoktu zaten hemen gerekli dosyaları incelemek için masasına oturdu nedense kafası çok karışıktı.Masanın üstünde duran gelecek postasına gözü takılmıştı..Hemen yerinden fırlada ve kapıyı sert bir şekilde kapattı..Ve asansöre bindi..İndiğinde gerçekten morali çok bozuktu neden böyle yaptıklarını bilmiyordu.Kapıyı tıklattı ve içieriye girdi.

-Günaydın efendim gelecek postasının yeni sayısında benim bölümünle ilgili doğru şeyle yazmıyor acaba bunun nedenini öğrenebilirmiyim acaba dedi sesini kibarca düzelterek.

Karşısındaki adam gerçekten çok vurdum duymaz alaycı birisi gibi davranıyordu.Bu davranışı evayı zivanadan çıkarmaya başlamıştı..
-Böyle olması gerekiyordu oldu dedi sakince..

--Ama neden ben böyle yorumlarda bulunmamıştım dedi artık güler yüzlülüğü yüzünden düşüyordu.

-Yeter artık bu konu kapansın akşam domuz kafasına gel anlatalım konuşalım dedi adam sanki ona rüşvet teklif edermiş gibi..
Eva bunun üzerine

Gazateyi masaya bırakıp odadan çıkmıştı morali dağmadağımdı.Niye böyle birşey yapmıştı anlamıyordu.Akşam gitcekmiydi onuda bilmiyordu ama kendini çok kötü hissediyordu


Hangi Bölüm:Seherbazlık
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eragon James Black
Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü , Müdür
Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü , Müdür
Eragon James Black


Erkek Mesaj Sayısı : 337
Yaş : 33
Nerden : Cehennemin Dibinden..!!
Rp Sevgilin : Yoq
Yaşın [Rp'de] : 22
Ruh Halin : Sihir Bakanlığı Alımları Yuzsuz10ai5
Kayıt tarihi : 23/06/08

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimePaz Haz. 29, 2008 2:21 am

Rpniz yetersiz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://ridiculus.yetkin-forum.com
Jacquleyn C. Garcia
Uluslar Arası Sihirsel İşbirliği Dairesi
Uluslar Arası Sihirsel İşbirliği Dairesi
Jacquleyn C. Garcia


Kadın Mesaj Sayısı : 8
Nerden : Sanane...
Rp Sevgilin : yoq...
Yaşın [Rp'de] : 19
Kayıt tarihi : 01/07/08

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimeSalı Tem. 01, 2008 5:01 pm

Ad:Jacquleyn Celestya
Soyad:Nuit
Yaş:19
Bölüm:Uluslar Arası Sihirsel İşbirliği Dairesi

Bir iki dakika yetmişti kendine gelebilmesi için,Orson'a baktı.Ciddi gözüküyordu.Her zaman yaptığı saçma sapan şakalardan değildi.
"Sen ciddisin!"Orson başını aşağı yukarı yavaşça salladı:
"Maalesef..."Eğer o sırada Jac'ın ruh haline tanımlamak gerekirse kesinlikle 2 basit kelimeden oluşurdu "Dipsiz Uçurum"Alnını kapatan perçemlerini elleriyle yukarı itti.İnanmak istemiyordu,hiç bir zaman bunu olabileciği ihtimaini göz önünde bulundurmamıştı.Ailesi Black'ler gerçek değildi!Şok!ve bunu 19 yaşında doğum gününde en yakın arkadaşından duymuştu.Orson teselli etmek için kolunu omzuna koydu:
"Zor,haklısın!"Jacquelyn delici bakışlarını Orson'ın üzerinde gezdirdi:
"Ne zamandır biliyorsun?"
"2 gündür."
"Nereden?"
"Charlie'den"Charlie onun üvey kardeşiydi,Jacquelyn'ın.
"O nereden?"
"Başından beri."
"ve bana söylmedi"söylemedi kelimesi ağzından çıkarken bir kaç damla yere düştü,ses tonuyla beraber.O sırada aklından Charlie'yi lanetleyip öldürmek,boğazlamak,kafasına bir şey geçirmek,boynunu kırmak yada,daha iğrenç şeyler yapmak istedi ama hepsinin sonu ölüm olmak koşuluyla.Şu ana kadar bir sürü suç vakasıyla ilgilenmişti.Ailesini gerçek olmadığı öğrenince onları vuran bir muggle.(Muggle'lar ile çalışıyor).Masadan kalkıp tuvalete gitti.Boğazındaki hırçın yılanbalığı gibi gelen şeyi çıkartıp,Caféden çıktı.Charlie'den hesap sormaya gidiyordu.Bir şeye yararı olacakmış gibi.Orson farketmeden,araba anahtarını yürütmüştü.Mesleğin getirileri...

devam ettiriyim mi?önemli olan uzunluk değil sanırım..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eragon James Black
Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü , Müdür
Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü , Müdür
Eragon James Black


Erkek Mesaj Sayısı : 337
Yaş : 33
Nerden : Cehennemin Dibinden..!!
Rp Sevgilin : Yoq
Yaşın [Rp'de] : 22
Ruh Halin : Sihir Bakanlığı Alımları Yuzsuz10ai5
Kayıt tarihi : 23/06/08

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimeSalı Tem. 01, 2008 6:36 pm

Tamam Alındın.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://ridiculus.yetkin-forum.com
Mstislava I. Conchita
Sihrin Uygunsuz Kullanımı Dairesi Başkanı
Sihrin Uygunsuz Kullanımı Dairesi Başkanı
Mstislava I. Conchita


Mesaj Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 04/07/08

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimeCuma Tem. 04, 2008 10:21 pm

Ad: Mstislava Iraida

Soyad: Conchita

Yaş: 20

Rp:
Gözlerinin buğulanmasına engel olamayarak yürüyordu küçük Lecta. Aklına büyükannesiyle yaşadıkları geldikçe bazen böyle duygusallaşır, yalnız kalma ihtiyacı duyardı. Annesi öldükten beri değişken kişiliğinin düzelme aşamalarını tekrar edip duruyordu hayatı. Babası ilgisini ondan eksik etmese de içinde hep bir anne özlemi vardı ve annesinin yerine büyükannesini koymayı denemişti. Babası büyükannesinden hoşlanmasa da onun yanına taşındığı zaman sesini çıkarmamıştı. Daha sonraları küçük kızın büyükanneden etkileneceğini anlayınca kızı yaşlı kadının yanından alabilmek için elinden gelen her şeyi yapmıştı. Başardığında ise Mstislava çoktan kendi kabuğuna çekilmişti. Üzerindeki Melankolik hava sadece yalnız olduğu zamanlar kendini fark ettirirdi. Arkadaşlarının yanında içinde her zaman heyecanlı, yaramaz ve şımarık hisler uyanırdı. Etrafı karıştırmayı ister, safkan olmayanlarla dalga geçmeye bayılırdı. Ama şimdi yanında arkadaşları yoktu. Ve başlayacağı okulda da olmayacaklardı. Onları yaz tatilinde görebilecek, diğer zamanlarda hep uzak olacaklardı. Acaba buna dayanabilecek miydi küçük kız? Onbir yaşında bir çocuğun yaşaması gerekenden fazla şeyler yaşasa da kendini arkadaşlarıyla aynı kaderi paylşıyormuş gibi hissediyordu. En azından öyle hissetmeye çalışıyordu. Göl kenarına vardığında durduğu tepede bir süre haraketsiz kalıp manzarayı seyretti. Bugün durgun olan göl masmavi ve çok güzel görünüyordu. Mstislava kendini bazen bu derin sulara bırakmak isterdi bir daha çıkmazcasına. İçindeki bu istek bir intihar girişimi isteği olmasa da onun karşı koymakta zorlandığı duygulardan biriydi. Annesinin kendini öldürdüğü evde bu gölün bir portresi vardı. Annesi öldüğünde resmin üzeri kanla kaplanmıştı. Lecta bu resmi hala saklıyordu, babasının bulması da imkansızdı. Eğer bulursa olacakları is düşünmek istemiyordu. Ağır adımlarla tepeden aşağıya doğru inerken başını öne eğmişti. Şimdi uzun kızıl saçları gözlerinin önüne düşüp yüzünde bir gölge yapıyorlardı. İçindeki sıkıntı yavaşça dağılmaya başlamıştı. Üzerindeki bu havanın geçeceğini biliyordu zaten Lecta. Yine de dudaklarından Latince bir duanın dökülmesini engelleyememişti. * O Mater Luna, Regina nocias, adiuvo me nunc* Ayın tanrıçasından yardım isterken göle yaklaşmıştı. Adımlarını iyice yavaşlattıktan bir süre sonra durup çimenlerin üzerine çömeldi. Etrafındaki sessizlik onu derinden etkiliyordu. Göl kenarındaki birkaç kişi merakla gizemli küçük kıza bakarken küçük kızda aslında yavaşça onları süzüyordu. Aslında gölde o insanlar da olmasa Lecta için daha iyi olurdu. Bakışları yeniden göle odaklanırken düşünceleri arasından çıkan büyükannesi yerini öğrettiği Latince dualara bırakmıştı. Babası o dualara gerçek dışı dese de Mstislava inanıyordu. Büyükannesinin dediği gibi kendisi bir şey için seçilmişti, bir büyücüydü! Mugglerın basit yaşamını hiçe sayan büyünün güzellikleri arasında bir büyücü olarak doğmuştu Lecta. Safkanlar soylarının değerini bilmeseler de kendisi çok iyi biliyordu. Büyücülerden haberi olmayan o kadar çok insan vardı ki. Onlardan biri olmayı istemediğinden kendini büyükannesinin de dediği gibi seçilmiş olarak görüyordu. Büyücülerin soyu ne kadar derinlere inerse insin belli bir zaman sonra donuyorlardı. Ama insanların tarihini kesin olarak belirlemek zordu. Düşüncelerini dağıtmaya uğraşırken saçlarını kulaklarının arkasına doğru ittikten sonra başını gökyüzüne kaldırmıştı aniden. Şimdi açık havanın üzerinde bir ay düşünüyordu. Annesi tarihini hatırlayamadığı bir gece dolunay zamanında kendini öldürmüştü. Mstislava annesini kanlar içinde gördüğünde o güne kadar hiç atmadığı bir ses çıkarmıştı ağzından, çığlık atmıştı… Babası kızının çığlığını duyunca odaya koşmuş ve eşini yerde kızını da eşinin yanında bulmuştu. Mstislava’nın annesi Jacquil’in gözlerindeki boşluk odadaki iki kişinin de donup kalmasına neden olmuştu. Kadının yüzünde sanki büyük bir yükten kurtulmuş gibi bir rahatlama ifadesi varken gözleriyse sanki hiçliğe bakıyor gibiydi. Bir sene boyunca bu görüntü aile fertlerinin kabuslarına karışmıştı. Küçük kız ise büyükannesi tarafından evden uzaklaştırılmıştı. Eski anılarının içinde kaybolmak istemeyen Mstislava gözlerini iri iri açıp birkaç saniye öyle kaldı. Sonra başını hafifçe sallayıp gülümsedi. Artık anılarının onun için önemi azdı; zamanı geriye çevirmek, yaşananları değiştirmek imkansızdı. Şimdi sadece bulunduğu zamana ve geleceğe bakmalıydı. Okulda sandığı kadar kötü olmayabilirdi. Belki de tahmin ettiğinden daha çabuk arkadaş çevresi edinebilir, onlarla eğlenebilirdi.

' Élégante un la apparition.. N'est-ce pas ?’ Yanından gelen sesle beraber irkilen Mstislava başını sesin geldiği tarafa doğru çevirdi. Aynı anda yüzünde beliren şaşkın ifade duygularını anlatmaya yetmiş olmalıydı. ‘Salve! ‘ Bağırarak söylediği bu sözlerle birlikte arkadaşının boynuna sarılmıştı Lecta. Aynı okula gideceği tek kız şuanda yanında duruyordu. Bir sene önce tanışmışlardı Janin’le. Başta birbirlerinden hoşlanmasalar da git gide ısınmışlardı karakterlerine. Kızın gülümsemesine karşılık vererek yüzündeki tebessümü belirginleştirdi. Şimdi az önceki soğukluğu gitmişti, içinde bir arkadaşı görme sevinciyle oluşan değişik bir heyecan duygusu vardı. Janin’i yavaşça süzerken sarı saçlarına her zaman olduğu gibi kıskanarak baktı. Küçüklüğünden beri sarı kıvırcık saçları olmasını istese de saçları kızılımsı kahverengi ve dalgalıydı. Saç konusunda istediği özellikleri taşıyan her arkadaşını kıskanırdı. Janin havaya uygun yarım kollu bir body giymişti. Altına giydiği rahat eşofman Lecta’nın hoşuna gitmese de bunu bakışlarından belli etmemeyi tercih etmişti. Gözleri arkadaşını incelemeyi bıraktığında yeniden göle doğru kaymıştı. Bu karşılaşmadan mutlu olmuş gibi görünse de anılarıyla geçirmiş olduğu dakikalar kendini hala rahatsız ediyordu. Janin’in ruh halindeki sıkıntıyı çoktan fark ettiğini bilse de bu konuda konuşmamaya kararlıydı. Kendi dertleriyle başkalarını sıkmak istemiyordu. Toparlanmaya çalışarak hareketlenmeye başlayan gölü izlerken aralarındaki sessizliğin büyüdüğünü fark etti. Daha yeni yan yana gelmişlerdi ama konuşacak bir şey bulamıyorlardı. Birkaç dakika daha sessiz kalan Lecta sonunda dayanamayıp arkadaşına dönmüştü. ‘Carus, rahat ol biraz. Bir mezarlıkta değilsin benim yanımdasın. Kendi ruh halimle seni de boğduysam özür dilerim.’ Janin’in sıkıntıyla kısılmış mavi gözleri Mstis’in sesini duyunca yavaş yavaş büyümüştü. Uzun zamandır görmediği arkadaşına sıcak davranmaya çalışıyordu bu özelliklerine ters olsa bile. Ortamı yumuşatmak için söylediği cümlelere bir cevap beklerken yavaşça uzanmıştı çimenlere. Gölü izlemekten bıkan gözleri şimdi bir şey arıyormuşçasına gökyüzünü inceliyordu. Bir zamanlar babasıyla beraber izlediği gökyüzü şimdi sadece kendisinin ve Janin’in üzerindeydi. Babası malikanelerinde uzun zamandır yaptığı gibi ifadesizce bir koltukta oturuyor olmalıydı. Annesinin ölümünden sonra aile karanlığa gömülmüştü, bir daha çıkamamak üzere… Aklına gelen babasının ne yaptığını umursamasa da birden ona takılıp kalmıştı işte. Neden son birkaç gündür anılarıyla yaşamak zorunda kaldığını bilmiyordu, aklına geldikçe onların arasında kaybolup gidiyordu. Ama şimdi sadece Janin’e odaklansa iyi olurdu. Belki de kız kendine cevap vermişti ama duymamıştı. Başını biraz tedirgince arkadaşına çevirirken yüzünü görmeye çalışıyordu. Janin beklediği cevabı verdikten sonra konuşmaya dalmışlardı iki kız. Zaman su gibi akıp geçerken hava da serinlemeye başlamıştı. İki saat sonra gitmesi gerektiğini düşünen Mstislava arkadaşına özür diler gibi bakıp ayağa kalktı. ‘Gitmem gerek Janin, geç kalmamalıyım.’ Bir cevap beklemezcesine çimenleri aşıp arkadaşından uzaklaşırken göle son bir kez bakma gereği duydu. Sonra başını yeniden önüne çevirip büyükannesinin evine doğru yürüdü.

Hangi Bölüm: Sihrin Uygunsuz Kullanımı Dairesi {Mümkünse Başkan olmak istiyorum}
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eragon James Black
Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü , Müdür
Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü , Müdür
Eragon James Black


Erkek Mesaj Sayısı : 337
Yaş : 33
Nerden : Cehennemin Dibinden..!!
Rp Sevgilin : Yoq
Yaşın [Rp'de] : 22
Ruh Halin : Sihir Bakanlığı Alımları Yuzsuz10ai5
Kayıt tarihi : 23/06/08

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimeCuma Tem. 04, 2008 10:29 pm

Alındınız!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://ridiculus.yetkin-forum.com
Elina E. Green
Seherbaz
Seherbaz
Elina E. Green


Kadın Mesaj Sayısı : 3
Yaş : 30
Nerden : LoNDRA
Rp Sevgilin : yOq:!!!
Yaşın [Rp'de] : 19
Kayıt tarihi : 28/06/08

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimePtsi Tem. 07, 2008 12:02 pm

Ad Soyad:Elina E. Green

Yaş:19

Rp:

Ev..
Elina sabahın erken saatlerinde uyandı ve cam kenarına geçti yine yağmur yağıyordu son bir kaç gündür yaz olmasına rahmen yağmur hiç durmadan yağıyordu.Emila irkildi.Ve hemen cam kenarından uzaklaştı.Sabahın bu saatlerinde dışardaki şimşek ve gök gürültüsü seslerine uyanmıştı.Banyoya geçerek elini yüzünü yıkadı ve merdivenlerden ağır ağır inerek mutfağa geçti.Kendine güzel bir kahvaltı hazırladı birazdan dükkanına geçicekti.Dükkanında huzurlu oluyordu.İşini çok seviyordu ama aklı aklı çok karışıktı eskiden z.a.y'e yardım eden çok güvenilir ve çok iyi bir seherbazdı ama şimdi bir ölüm yiyendi ama aklı ölüm yiyenlikte değildi.Bunu hiç kimseye söylemiyordu.Adam akıllı toplantılara bile gitmiyordu.Bundan hiç vicdan azabı duymuyordu.Aslında çok acayip şeyler olmuştu istemeden ölüm yiyen olmuştu.Elina bu dülüncelerden ayrılmak için hemen üstünü değitirerek dükkanında cisimlendi.

Üç Süpürge

Üç süpürgede cisimlene Elina hemen bara geçti ve etrafı silmeye başladı.Sonra hafifce asasını oynattı ve kapı ardına kadar açıldı.Close yazısı Open yazısına çevrildi.Elina biraz keyiflenmişti.Eline bezi alarak bu sefer masaları silmeye başladı.Tam bu sırada dükkana ölüm yiyenlerden bir kaç kişi girdi.Elina irkildi ve
''Ne..neden buradadasınız'' diye kekeledi.
Ölüm yiyenlerden biri maskesini indirerek
''Seni toplantıya götürmeye geldik kapa şu pislik dükkanıda gidelim'' dedi.Elina korkmamıştı ama kendini güvende hissetmiyordu haliyle.''Ne demek oluyor bu hiç biryere gelmiyorum işim var lütfen buradan gidermisiniz'' dedi. Bu sefer sesi daha cesur çıkmıştı.
Elinanın bu sözleri üzerine iki ölüm yiyen Elinayı kolundan tuttu ve buradan cisimlendiler.
Elinanın ardından dükkana biri girdi etrafa bakındı ve yavaşca kapıyı çekerek uzaklaşırken
''Pislikler kızı götürmüşler'' diye mırıldandı.

Ö.Y Toplantısı

Elinanın kolu çok acımaya başlamıştı.Ama hala korkmuyordu.Toplantının yapılacağı yer mezarlıktı burada cisimlendiler.
''O Bayan GREEN seni ne zamandır aramızda görmüyorduk''
''Ne istiyorsunuz benden''
''Ölüm yiyen arkadaşlarına küçük bir iyilik yaparak onu bize getirceksin''
Elina onu derken kimi istediklerini hemen anladı itiraz edemezdi yoksa onu hemen burada öldürürlerdi.
''Anlaştıkmı?''
Elina bu sorunun üzerine yavaşça başını salladı ve kendini dükkanında buldu.Hemen bir bardak su içti ve bir masaya oturdu.Çok kötüydü.Bunu kesinlikle yapamazdı en yakın arkadaşını kesinlikle satamazdı..



Sherbazlık istiorum

renkelndirme yapmadım yap dersen yaparım
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eragon James Black
Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü , Müdür
Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü , Müdür
Eragon James Black


Erkek Mesaj Sayısı : 337
Yaş : 33
Nerden : Cehennemin Dibinden..!!
Rp Sevgilin : Yoq
Yaşın [Rp'de] : 22
Ruh Halin : Sihir Bakanlığı Alımları Yuzsuz10ai5
Kayıt tarihi : 23/06/08

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimePtsi Tem. 07, 2008 12:09 pm

Tamam Alındınız!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://ridiculus.yetkin-forum.com
Charlotte Alice Cullen
Esrar Dairesi
Esrar Dairesi
Charlotte Alice Cullen


Kadın Mesaj Sayısı : 5
Yaş : 31
Ruh Halin : Sihir Bakanlığı Alımları Gevsek10ng8
Kayıt tarihi : 07/07/08

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimePtsi Tem. 07, 2008 3:03 pm

Ad&Soyad: Charlotte Alice Cullen
Yaş: 22
İstediği Bölüm: Esrar Dairesi
Örnek Rp:

Sarsıntılı ve Zoe için hayli gergin geçen -kompartımana gerizekalı bir çocuk oturmuş ve bitmek bilmeyen sorular sormuştu- bir tren yolculuğundan sonra nihayet Hogwarts'a gelmişlerdi. Yalnızca birinci sınıfların kullandığı araçlar olan sandallarla Hogwarts'ın görkemli kapılarına geldiklerinde derin bir nefes aldı Zoe. Yeni bir hayat başlıyordu: "Kendine dikkat et ve beladan uzak dur. Ailemizi gururlandır."

"Tamam baba... Ama belaya bulaşırsam beni kurtarırsın değil mi?" diye ekledi muzipçe. Babasının onu kurtaracağını biliyordu, hem de adı gibi... Zoe babasıyla yaptığı konuşmayı düşündü, babasının onu kurtaracağını biliyordu ama hayatı boyunca kurtarılmayı bekleyemezdi. Yeni bir hayat başlıyordu onun için.. Tüm zekasını, kurnazlığını kullanarak hayatta kalacaktı. Ve belaya bulaşırsa da.. Eh, kendini kurtarabilirdi değil mi?

"Alant, Matthew!" Seçmenin başladığını belirten bu sesi, sözü geçen Alant, Matthew'dan geldiği belli olan bir küfür izledi. Gülümsemesinin gizlemedi Zoe ve meraklı gözlerle çocuğu izledi.. Derken heyecanla beklenen an geldi ve şapkadan yüksek bir ses çıktı. "Ravenclaw!" Zoe hafif bir takdirle gülümsedi... Gerçek zekayı her zaman takdir etmişti. Ravenclaw iyi bir binaydı ona göre. ' Acaba ben hangi binaya gideceğim? ' diye geçirdi aklından. Hufflepuff hayatta olmazdı. Ailenin tepkisi gibi etkisiz sonuçlar bir kenara bırakılsa bile adillik Zoe'nin yanından dahi geçmezdi. Nitekim Zoe daima kendi çıkarlarını ve isteklerini öncelikli tutardı hayatta. Gryffindor? Hiç bir zaman korkak bir insan olmamasına rağmen Gryffindor ruhuna sahip olduğunu düşünmüyordu Zoe. Ravenclaw? Belki.. Ravenclaw da olmak güzel olabilirdi tabii Slytherin'i bu kadar çok istemeseydi. Hemen hemen her Slytherinli gibi ailesinin yarıdan fazlası Slytherin'deydi. Ama onun orayı istemesinin nedeni, çoğunlukla tepeden baktığı ailesi değildi. Slytherin'lilerin hırsı, kurnazlığı ve istediklerini elde etme yolundaki -çoğu zaman- mutlak başarılarıydı... "Sullivan, Lilian!"

Adını duymak Zoe'yi düşüncelerden sıyırdı ve gerçek dünyaya sert bir düşüş yapmasını sağladı. Bir an için duraksadı ama sonrasında hafif gergin adımlar tabureye gitti. Şapkayı başına geçirdi ve beraberinde gelen koyu karanlıkta bir ses duyuldu. " Bak seen.. Demek kendini kanıtlama tutkusu ha? Zeka da güzel.. Korkak da sayılmazsın ama zeka.. Yine de içindeki büyük tutku ve inadın seni götüreceği yer belli değil mi? Pekala, SLYTHERİN!" Zoe tabureden kalktı ve yüzünde belli belirsiz bir gülümsemeyle yeni masasına oturdu. İşte başlıyordu...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eragon James Black
Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü , Müdür
Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü , Müdür
Eragon James Black


Erkek Mesaj Sayısı : 337
Yaş : 33
Nerden : Cehennemin Dibinden..!!
Rp Sevgilin : Yoq
Yaşın [Rp'de] : 22
Ruh Halin : Sihir Bakanlığı Alımları Yuzsuz10ai5
Kayıt tarihi : 23/06/08

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimePtsi Tem. 07, 2008 3:19 pm

Alındın! Rütbeniz Veriliyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://ridiculus.yetkin-forum.com
Jiména G. Gaunt
Uluslar Arası Sihirsel İşbirliği Dairesi Başkanı
Uluslar Arası Sihirsel İşbirliği Dairesi Başkanı
Jiména G. Gaunt


Mesaj Sayısı : 17
Ruh Halin : Sihir Bakanlığı Alımları Yorgun10mv3
Kayıt tarihi : 09/07/08

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimeÇarş. Tem. 09, 2008 6:54 pm

Uluslar Arası Sihirsel İşbirliği Dairesi Başkanı-21

-Jiména kalk lütfen !! Hadi ama !!! Heyyyy ! Nasıl oluyorda bu kadar derin uyuyabiliyor ? Merlinin sakalı aşkına...

Jiména yatağının başında söylenen ikizine gözlerini hafifçe açtığı aralıktan baktı. Onu izlediğinin farkında değildi anlaşılan. Kendini zorla tutup gülmemeye, işe geç kalma pahasına olsun devam etti. Kendisiyle aynı renk ellerini beline koymuş, sağ bacağını ise sürekli yere vurarak duruyordu yanında. Helena'yı sinir etmek hoşuna gidiyordu, onun bu sabırsız halleri ise Gabriella'yı daha bir hoşnut ediyordu. Daha fazla kendini kasamayarak tutmuş olduğu nefesi büyük ölçüde gürültülü bir biçimde verdi.

-Sen saygı nedir bilmez misin Hell !? Uyuyoruz burda...

Dudaklarını oldukça gıcık bir şekilde kıvırmış, yatağının yanında duran ikizine bakıyordu. Bu cümleyle tam anlamıyla sinirlendiği bariz bir şekilde belli oluyordu. İnce dudakları biraz daha kıvrılırken, Vanessa hızlı bir hareketle yatağın yanında duran yastığı gerçek anlamıyla Gabriella'nın kafasına geçirdi.

-Buda sana... Kendin gelirsin artık ! İstiyorsan yat uyu ! Seni bekleyende kabahat...

Jim, yüzünde büyük bir şaşkınlık ifadesi Nessa'ya baktı. Bu sefer onu fazla kızdırmış, sınırları aşmıştı galiba. 2 haftada bir bu şakayı yapar, hem kendini hemde ikizini eğlendirirdi oysa. Yüzüne çöken hüzünlü bir ifadeyle yataktan fırladı. O kalkana dek, Hel kapıya fırlamış, cisimlenme aşamalarına geçmeye hazırlanmıştı. Mavi pijamalarını çekiştire çekiştire kapıya geldi. Bir yandanda, ikizini ne kadar kızdırdığını düşünüyordu. Daha doğrusu kızdırmak için ne yapmış olabileceğini? Aslında cevap gayet basitti:"Hiçbir şey yapmamıştı..." Herzaman yaptığı bu şaka, Jim'in, Nessa'ya sokulmasıyla sona ererdi. Ama bu sefer öyle olmamıştı, tuhaftı doğrusu...

-Heyy bekle Vanessa ! Bende geliyorum...

Vanessa sinirli bakışlarını, Gabriella'nın üzerinde bir süre gezdirdi. Ella, kendisine yapılacaklardan korkan bir çocuk misali onun yüzüne bakıyordu şimdi. Gerçekten ne diyeceğini kestiremiyordu, sorunda buydu ya...

-Daha hazır bile değilsin... Ne kadar sürer !?

Hazır olmadığının farkındaydı doğrusu. Mavi pijamaları üstünde, mavi pofuduk terlikleride ayaklarındaydılar. Saçlar taranmamıştı ve işe gidebilecek kadar iyi gözükmüyordu. Vanessa ise onun tam tersine hazırdı, sarı ve uzun saçları ensesinde sıkıca tutturulmuştu. Gözler hafif bir makyajla öne çıkarılmış, dudaklar ise üzerine ve ayaklarına geçirdiği kırmızı takımla uyuyordu. Elinde ise yine üstüne ve ayakkabılarına uyan bir çanta vardı. Siyah etekte buna oldukça uyum sağlıyordu doğrusu. Ağzı açık bir şekilde Vanessa'yı izlerken, onun sorusuyla kendine geldi.

-Hemen hazırlanırım... Söz.. Giyinmek sorun değil, saçlar ve makyaj...

Gözlerine ona kırparak hemen giyineceği konusunda ikna etmeye çalıştı. Ve son derece süratli bir koşu tutturup odasına vardı. Kendini dolabın önüne atmıştı şimdi. Elbise giymek istemiyordu, doğrusu ikiziylede aynı olmak istemiyordu. Ne yapacaktı şimdi ? Yine elbise giymeye kalmıştı iş.. Ellerini elbiselerin arasında gezdirdi, siyah ve sade olan bir tanesini çekip aldı. Pijamalarını bir hızla çıkarıp elbiseyi giydi. Masanın üzerinde duran fırçayı dağınık saçlarında kayarcasına gezdirdi. Yine siyah bir toka yardımıyla onları topuz yaptı. Böylece yüzü daha çok ortaya çıkmıştı. Yeşil gözlerini altına, zümrüt yeşili bir makyaj yaptı. Böylece yüzüyle beraber gözleride fena halde ortaya çıkmıştı. Şimdi ayakkabıya gelmişti. Gözlerini kısarak düşünmeye koyuldu. Galina yeşil bir çantayla, ayakkabısı vardı. Sevincini havayı yumruklayarak geçirdi. Gerekli birkaç emlağı elinde tuttuğu çantaya sıkıştırdı. Şimdi tam anlamıyla hazırdı. Merdivenleri süratli bir koşuyla indi. Doğrusu, Vanessa'yı elinde bir saatle görmekten korkuyordu. Kaç dakikada giyinebileceğini ölçmek gibi saçma bir fikri aklından atmaya çalışırken, vardı onun yanına. Nessa'nın sesi oldukça sertti.

-Tam 15 dakikada hazırlandın, Jiména...

Jiména kendini tutamayarak gülmeye başlarken, Vanessa'nın sinirli gözlerle tekrar kendini süzdüğünü hissetti. Kendini toplamaya çalışırken, içinden kendiyle konuşuyordu:" Merlinin sarkık donu adına, Vanessa'nın nesi var !? "

-Pardon Lady'im bilerek olmadı, bir dahaki sefere tekrarlamayacağıma söz veriyorum... İlk süpürgem üzerine...

Jim, kendisine gelecek tepkiden korkarken, malikanin her saat başı öten saati, işinin yerine getiriyordu. İstemsizce kafasını oraya çevirdi. Saat, bakanlıkta olması gereken saati çoktan geçmişti.

-Lanet Olsun ! Gerçekten geç kaldık...

Helena, haklı olduğunu kanıtlamanın verdiği bir edayla başını salladı. Ama, Jiména'nın sarf ettiği son sözler üzerine biraz gevşemiş gibiydi. Kafasını "Ee hadi o zaman" dercesine sallarken, kapıdan nihayet çıkabilmişlerdi. Bakanlığa cisimlenmek pek zor olmayacaktı ama geç kalmışlardı bir kere... Boş olan ofislerinin daha fazla göze batmaması için, acele etmek şarttı artık. Gözlerini kapatırken, o bilindik boğulma duygusunu yaşadı. Gözlerini birkez daha açtığında bakanlıktaydı, ama yanında Helena yoktu. Gözlerini etrafta gezdirirken onun çoktan yanınan ayrılmış olduğunun ayrımına vardı. İçinden söylenirken, yüzü bugünkü yaşananlar dolayısıyla hala gülümsüyordu aslında...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Joanna Garcia
Aritmansi Profesörü
Aritmansi Profesörü
Joanna Garcia


Kadın Mesaj Sayısı : 121
Yaş : 30
Nerden : Küba
Rp Sevgilin : Hannibal Lecter
Yaşın [Rp'de] : 22
Ruh Halin : Sihir Bakanlığı Alımları Karisi10ss1
Kayıt tarihi : 03/07/08

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimeÇarş. Tem. 09, 2008 6:56 pm

rp out: ya söylemeden edemicem..Süper RP !!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jiména G. Gaunt
Uluslar Arası Sihirsel İşbirliği Dairesi Başkanı
Uluslar Arası Sihirsel İşbirliği Dairesi Başkanı
Jiména G. Gaunt


Mesaj Sayısı : 17
Ruh Halin : Sihir Bakanlığı Alımları Yorgun10mv3
Kayıt tarihi : 09/07/08

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimeÇarş. Tem. 09, 2008 6:58 pm

OuT: Çok teşekkürler canım... Smile
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Sihir Bakanlığı Alımları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : 1, 2  Sonraki
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Sihir Dünyası ~ ::  Seçim Alanı ::  Seçimler ::  Meslek Seçimi-
Buraya geçin: